Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Yapı kimyasalları

İnşaat ve bina yapımında kullanılan yardımcı malzemelerdir. Yapı kimyasalları, inşaat sektöründe kullanılan ve son teknoloji ile üretilen yapı kimyasalları geleneksel yapıştırıcıların, klasikleşmiş güçlendirme tamir malzemelerinin yerine kullanılmaya başlanmıştır. Zemin kaplamada, fayans, seramik gibi yapıştırma işlemlerinde kullanılmaktadır. Çevreye zararsız ürünler olarak üretilmektedir.



Yapı kimyasalları


Yapı kimyasalları hangi gruplara ayrılır?



Yapı kimyasalları tamir harçları, yapısal güçlendirme ürünleri, su ve ısı yalıtım ürünleri, endüstriyel zemin ürünleri, yapıştırma ve derz ürünleri, beton katkıları olarak gruplandırılmaktadır. Her grup kendi içerisinde çeşitler içermektedir. Tamir harçları içerisinde ince tamir harcı, kalın tamir harcı, hidrolik kireç harcı, tamir harcı rötresiz, hidrolik kireç sıva, hidrolik kireç enjeksiyon harcı bulunmaktadır.



Yapı kimyasallarının türleri nelerdir?


Yapı kimyasalları arasında su ve ısı yalıtımında kullanılan dekoratif sıva, mantolama sıvası, su izolasyon malzemesi, mantolama yapıştırıcı, kristalize su izolasyon malzemesi bulunmaktadır. Derz dolgu yapı kimyasalları arasında fayans yapıştırıcısı, derz dolgu, esnek derz dolgu, poliüretan derz dolgu bulunmaktadır. Endüstriyel zemin ürünleri yapı kimyasalları arasında epoksi astar, epoksi boya, beton kür, beton cilası, yüzey sertleştirici, çap, epoksi zemin kaplama bulunmaktadır.



Yapı kimyasalları teknik sözlüğünde hangi kelime ne anlama gelir?


Absorbe: Emme


Adhesive: Yapışkan. Kimyasal veya fiziksel olarak birbirine bağlayan


Aderans: Kuru film tabakasının yüzey üzerinde kabarmadan,ince tabakalar halinde kalkmadan veya çatlamadan durma kabiliyetidir. Aderans,boyanın belki de tek en önemli özelliğidir. Islak tutunma,ıslak koşullara rağmen kuru boya filminin yüzeye tutunma kabiliyeti,genellikle dış cephe boyaları için önemlidir.


Akrilik: Yüksek performanslı akrilik esaslı boya veya su-bazlı boyalarda kullanılan sentetik polimerdir.Boyanın bağlayıcısı gibi,akrilik reçineler, kaplamanın kimyasallara dayanmasına ve ışık haslığı nedeniyle renginin kalıcı olmasına olanak sağlar.


Akrilik Reçine: Renk ve parlaklık dayanımı,alkali ve oksidasyon dayanımı,sertlik, yapışma ve bağlama sağlamlığı ve film ömrü gibi özellikleri süper olarak nitelendirilen ve kaplama formülleri arasında seçkin bir yeri olan reçinelerdir. Genellikle, akrilik asit,metakrilik asit,akrilonitril ve bunların copolimerlerinin esterlerini içeren akrili asitlerin türevlerinin polimerizasyonu sonucu oluşan reçinelerdir. Akrilat reçineler olarak da bilinirler.


Akrilik Esaslı boya: - Esas olarak aqua ortam içersinde polimerik maddenin sabit dispersiyonu.

- (2) Plastik veya reçinenin ,doğal veya sentetik su içersinde dispersiyonu; sentetik, emülsiyon polimerizasyonu ile yapılır.


(Dikkat edilmesi gereken husus,polimerizasyondan sonra akrilik esaslı boya su içerisinde dağılmış katıdır, bu yüzden emülsiyon değildir. Boya endüstrisinde akrilik esaslı boya ve emülsiyon benzer kullanılır.)


Akrilik Esaslı Boya: Polivinil asetat veya akrilik reçineler gibi sentetik bağlayıcılar ile yapılan su ile inceltilen boyalardır. Yağlı boyaların tersine,akrilik esaslı boyalar çabuk kurur,düzgün akar ve su ile kolaylıkla temizlenebilir. Yüksek performanslı akrilik esaslı boya boyalar %100 akrilik reçine içerirler.


Akrilik Esaslı Boya: Bağlayıcısının çoğunluğunu akrilik reçine oluşturan su ile inceltilen boyalardır. Belirli özellikler katmak veya maliyeti düşürmek için boyaya katılan diğer bağlayıcılar ise,stiren,epoksi ve polivinil asetat.


%100 Akrilik Esaslı Boya: Bağlayıcı olarak sadece akrilik reçine kullanılmış su ile inceltilen boyalardır. Genel olarak çok kaliteli akrilik esaslı boyalar farklı birçok mimari kaplama için kullanılır,%100 Akrilik esaslı boyalar,süper aderans,uzun süreli esneklik,nefes alabilirlik,alkali dayanımı, sertlik, ve parlaklık dayanımına sahiptirler.


Alkidler: Her ne kadar,orta dereceli ekipmanlar ve marin enamellerde bağlayıcı olarak kullanılsalar da,içeride ve dışarıda,ahşap boyalarında bulunan reçinelerdir.


Badana: Esas olarak, kireç ile suyun karıştırılması ile elde edilir. İç cephe dekorasyonu için kullanılır. Yıkamaya karşı dayanıklı değildir. Bağlayıcı: Bağlayıcı, pigment parçalarını, düzgün boya filmi oluşturmak üzere bağlar ve aynı zamanda boyanın yüzeye yapışmasını sağlar. Bağlayıcının cinsi ve miktarı,boyanın performans özelliklerinin -yıkanabilirlik,sertlik,yapışma ve renk dayanımı- çoğunu belirler. Kaliteli yüksek performanslı akrilik esaslı boyaların üretiminde tercih edilen bağlayıcı, akrilik polimerler gibi reçinelerdir. Beyazlama: Güneş ışığına maruz kalma sonucu oluşan renk kaybı.


Dayanıklılık: Boyanın maruz kaldığı yıpratıcı çevre etkilerine,özellikle kötü hava şartları,karşı dayanma derecesi. 


Dayanıklılığın iki etkisi vardır. Koruyucu özellikleri yüzeyi bozulmaktan korur. Dekoratif özellikleri etkileyici görüntüsünün kalıcı olmasını sağlar.


Dispersiyon (Süspansiyon): Çok ince katı yapıdaki partiküllerin bir sıvı madde içinde homojen şekilde dağılması işlemidir.


Elastikiyet: Boyanın,görünümünde değişiklik olmadan veya zarar görmeden, genişleme ve daralma yeteneği. Sıcaklık değişimleri genişleme ve daralmaya sebep olur. Örneğin sarı çam tanecik boyutuna bağlı olarak farklı oranlarda genişler. Elastikiyet dayanıklılığın anahtarıdır. Akrilik bağlayıcılar elastikiyetleriyle dikkat çekerler.

Empregnasyon: Çok düşük viskoziteli bir sıvının,katı bir yüzeyin içine derinliklerine işlemesi,girmesidir. Bu sayede kapiler boşluklar ve porlar dolabilir. Kendinden sonra gelebilecek uygulamaya iyi aderans oluşturur ve yüzeyin mukavemetini arttırır.


Emülsiyon: Sıvı yapıdaki kimyasal maddenin bir emülgatör yardımıyla başka sıvı kimyasal madde içinde dağılması işlemi. Empregnasyon: Çok düşük viskoziteli bir sıvının,katı bir yüzeyin içine derinliklerine işlemesi,girmesidir. Bu sayede kapiler boşluklar ve porlar dolabilir. Kendinden sonra gelebilecek uygulamaya iyi aderans oluşturur ve yüzeyin mukavemetini arttırır.


Enamel: Genellikle yüksek parlaklıkta ama düşük parlaklık derecelerinde de olabilen ;örneğin mat enameller, düzgün yüzey oluşturma yeteneğiyle karakterize edilmiş son kat boyadır.


Film Oluşumu: Boyanın sürekli kuru film tabakası oluşturma kabiliyeti. Bu proses,su veya solventlerin buharlaşması ve bağlayıcı parçalarının birleşmesi sonucu oluşur. Sürekli kuru film suyu iter.


Genleştirici: Pigmentlerin boşluklarını doldurup genleştiren titanyum dioksitten daha ucuz içeriktir. Genleştirici pigmentsiz kullanılamaz. Yaygın kullanılan bazı genleştiriciler şunlardır;kaolen,kalsit ve silika.


Hacim katıları: Pigment ve bağlayıcının hacmi toplamının,toplam hacme bölümü. Yüzde(%) olarak ifade edilir. Yüksek hacim katıları,daha kalın kuru film tabakası,ileri örtücülük, ve yüksek dayanıklılık demektir.


Havasız spreyleme(püskürtme): Yüksek basınçla bir delikten, kuvvet uygulayarak boyanın atomizasyonu prosesi. Özellikle boya önceden ısıtıldığında,solventlerin buharlaşması ile yol almasının efektidir. İnceltici: İnceltici ve bağlayıcı beraber,boyanın nakil vasıtasını oluştururlar. Su,akrilik esaslı boya boyalarda kullanılan, boya kurudukça buharlaşan,düzgün boya uygulamasına olanak sağlayan incelticilerdir. Yağlı boyaların incelticileri ise turpentin veya alkol (ispirto) dür.


Kabarma: Genellikle ısı veya nemin sebep olduğu, boyanın üzerindeki oyuklar, kubbe şeklindeki formülasyonlar. Solvent tamamen uçmadan önce,yüzeyi kuruyan boya filminde solventin hapis olması sonucunda da oluşabilir.


Katalizör: Varlığı, kimyasal reaksiyonun hızını arttırır. Bazı durumlarda, katalizör, emilmeden ve yeniden oluşmadan fonksiyon gösterir. Diğer durumlarda ise reaksiyona hiç girmemiş gibi gözükür ve yüzey karakterlerinin yetkisiyle fonksiyon gösterir. Negatif katalizör ise (inhibitör) kimyasal reaksiyonu yavaşlatır.


Kıvam(Viskozite): Boyanın akmaya karşı direnci. Yüksek kıvamlı boya yavaş akar; az kıvamlı boya çabuk akar.


Küf: Nemli iklimlerde çok karşılaşılan bir problem olan küfe sebep kimyasal. Örtücülük: Boyanın,yüzeyi veya önceden uygulanan boyayı ve yüzeydeki lekeleri kapatma veya örtme kabiliyeti. Boyanın pigmenti ile örtücülük sağlanır.


Pigment: Düzgün yuvarlak,doğal veya sentetik,inorganik veya organik,çözünmeyen dağılmış parçalar(toz). Bu parçalar,boya sıvısının içinde dağılarak,boyaya renk vermenin yanında,opaklık,katılık,dayanıklılık ve korozyona dayanıklılık gibi boyanın temel özelliklerini de geliştirirler. Bu terim beyaz veya renkli pigmentler ile birlikte genleştiricilerde içerirdi. Pigment olan tozlar ve boyalar arasındaki fark genel olarak çözünürlüğün temelinde incelenmektedir. Kullanım esnasında,pigmentler, çözünme yen ve madde içerisinde dağılan,boyalar ise çözünebilir veya solüsyon halinde bulunan malzemelerdir.


Polimerizasyon: Reaktif yapıdaki çifte bağlar içeren aynı veya farklı monomerlerin ısı,ışık veya katalizörler yardımıyla oluşturdukları farklı yapılardaki kimyasal bileşikler işlemidir. Eğer bir polimer yapı yalnız bir cins monomerden oluşmuşsa HOMOPOLİMER,iki,üç...gibi farklı cins monomerlerden oluşmuşsa KOPOLİMER adı verilir.


PVA(Polivinil Asetat): Vinil asetat ve bir katalizörün polimerizasyonu sonucu türetilen renksiz, termoplastik, suda çözünebilir, reçinemsi yüksek polimerdir. Genellikle, düşük kaliteli su-bazlı kaplamalarda akrilik esaslı boya bağlayıcı olarak kullanılır. Bunun yanında yapıştırıcılar, tekstil, empregnasyon alanlarında da kullanılan bir reçinedir.


PVC(Pigment Hacim Konsantrasyonu): Pigment hacminin,kaplamadaki toplam uçucu olmayan maddelere(örn.,pigment ve bağlayıcı) oranı. Bu oran genellikle yüzde(%) olarak ifade edilir. Reçine: (1) Doğal veya sentetik şeffaf ve eriyen ürünlerin büyük bir bölümüne verilen ad. Farklı renklerde bulunabilirler. Yüksek molekül ağırlığına sahip sentetik reçineler polimer olarak etki ederler. (2) Belirsiz veya çok büyük molekül ağırlığı olan,strese maruz kaldığında akışkanlık kazanan,yumuşama ve erime aralığı bulunan ve konkoidal kırılan katı,yarı katı,sahte(psödomer) katılardır. (3) Genellikle bu terim kaplama ve plastiklerde temel materyal olan her hangi bir polimerin yerine kullanılır.


Renk Dayanımı: Boyanın orijinal rengini koruma ve solmaya karşı dayanma yeteneğidir.


Solma: Işık veya sıcaklığa maruz kalan boyanın renginin açılması.


Soyulma: Boyanın şeritler veya yapraklar halinde yüzeyden ayrılması. Tabakalar halinde kalkmaya benzer olarak aderans kaybı sonucu oluşur.


Tabakalar Halinde Kalkma: Aderans veya elastikiyet kaybı sonucu boyanın parçalar halinde yüzeyden ayrılması.


Taşıyıcı: Boyanın,içinde pigmentin dağıldığı sıvı kısmı. Bağlayıcı ve tinerin birleşiminden oluşur.


Tebeşirlenme: Hava koşullarının bozucu etkilerinin bağlayıcı ortamını ayırarak sebep olduğu boya film yüzeyi üzerindeki kolay ufalanabilir toz oluşumu. Boya filminin tebeşiri, pigmentin seçimi ve konsantrasyonundan etkilenebilir. Bağlayıcı ortamının seçimi de etkili olabilir.


Titanyumdioksit,(TiO2): Boyalar,plastikler ve kauçuklarda esas pigment olarak kullanılan,yüksek opaklıkta,tebeşirsiz açık beyaz renkte pigmenttir. Mineral ilmenit veya tabi titan dioksit madeni cevherinden elde edilir.


Tozlanma(çiçeklenme):  Yüzey kaplamalarının, taş, tuğla, sıva veya harç, üzerinde genellikle beyaz, çözünebilir tuzların birikerek kabuklanması. Nemin harç veya komşu çimentonun içinden sızan tuz veya serbest alkaliler bu probleme yol açarlar.


VOC(Uçucu Organik İçerik): Standard test sonuçları altında buharlaşan karbon bileşikleri. Esas olarak,su hariç bütün boya solventleri UOC dir. Hükümet,olası çevre ve sağlık etkilerine karşı, boyada bulunan uçucu organiklerin miktarını kısıtlamayı belirleyebilir.


Yıkanabilirlik: Zarar vermeden kuru boya filmi yüzeyinden kirin kaldırılmasına olanak verecek yıkama şekli işimizi kolaylaştırır.


Yayılma: Kaplamanın, fırça izleri gözükmeksizin düzgün boya filmi oluşturma kabiliyeti. Çok kaliteli akrilik esaslı boya boyaların süper yayılma kabiliyeti vardır.


Adhesive: Yapışkan. Kimyasal veya fiziksel olarak birbirine bağlayan.


Agrega: Beton üretiminde kullanılan kum, çakıl, kıırm taş gibi malzemelerin genel adı. Ağır Beton Etüv kurusu durumundaki birim hacim kütlesi (yoğunluğu), 2600 kg / m3 'den daha büyük olan beton.


Akrilik: Yüksek performanslı, akrilik esaslı, boya ve su bazlı boyalarda kullanılan, sentetik polimer.


Alkali: pH değeri 7'nin üzerinde olan ortam.


Ankastre: Gömme. Bir ucundan betona, duvara veya sıva altına gömülü olan.


Ankraj: Saplamalı, bağlanma. Bir çelik yapı öğesini kagire/betona gömerek ya da dübelle bağlama.


Antifiriz: Donmayı önleyen katkı.


Aşınma Dayanımı: Çimento bazlı derz dolgu malzemesinin yüzeyinin aşındırıcı etkilere karşı dayanımı (TS EN 12808 - 2'ye göre) Beton Çimento, su, agrega ve kimyasal/mineral katkı maddelerinin homojen olarak karıştırılmasından oluşan yapı malzemesi.


Beton Kürü: Beton dökümünden sonra, çevrenin sıcaklık hidratasyonu için uygun koşullarda tutulması işlemi.


Çimento: Su ile karıştırıldığında, hidratasyon reaksiyonları ve işlemleriyle, priz alarak sertleşebilen, hamur meydana getiren ve sertleştikten sonra dayanı ve kararlılığını su içerisinde bile sürdürebilen, öğütülmüş, inorganik malzeme.


Çimento fierbeti: Çimento ve su.


Dispersiyon: Çok ince katı yapdaki partiküllerin bir sıvı içinde, homojen şekilde dağılması işlemi. Doğal Puzolan Doğada bulunan ve bir ön işlem yaplarak veya doğrudan öğütülerek kullanılan puzolanlar. Volkanik küller, tüf, trans ve killi şistler.


Donma Dayanımı: Dona dayanıklılık.


Eğilme Dayanımı: Çimento bazlı derz dolgu malzemesinin, bükülmeye krfı gösterdiği direnç (TS EN 12808 - 3'e göre)


Ekspande Polisten (EPS): Polistren hammadesinin, su buharı ile temasıyla hammadde granürlerinin içinde bulunan pentan gazının, granürleri şişirmesi ve birbirine yapıştırması sonucu içinde bulundukları hacmin boyutlarını alması yolu ile üretilen yalıtım malzemesi.


Ekstrüde Polisten (XPS): Polistren hammadesinden ekstrüzyon yolu ile üretilen, ısı yalıtım değeri yüksek, %100 kapalı gözenekli, homojen hücre yapısına sahip yalıtım malzemesidir.


Elastite Modülü: Elastik davranış bölgesindeki gerilme ile ona karşı gelen elastik birim deformasyonunun oranıdır. Emülsiyon Bir sıvının başka bir sıvı içinde çözünmeden küçük parçacıklar halinde askıda olma durumu.


Epoksi: Kimyasal reaksiyon sonucu sertleşen, yüksek dayanıma sahip bir çeşit bağlayıcı.


Granül: Tanecik, tane.


Granülometri: Agreganın belli bir elek takımında gösterdiği dağılım. Hafif Beton Etüv kurusu durumundaki birim hacim kütlesi (yoğunluğu), 800 kg/m 3 'den büyük, 2000 kg/m 3 'den küçük olan beton


Hazır Beton: Bilgisayar kontrolüyle istenilen oranlarda bir araya getirilen malzemelerin, beton santralinde veya mikserde Hidratasyon Kireç, çimento vb malzemenin su ile yaptıkları kimyasal birleşme reaksiyonu.


Hidratasyon Isısı: Çimentonun su ile reaksiyonu sonucu açığa çıkan ısı miktarı. Homojen: Bütün parçaları aynı cins maddelerden oluşmuş, bağdaşık.


Isı Köprüsü: Bir cismin birbirine paralel yüzeylerinde olup, yüzeyler arasında da devam eden ısı iletkenliği daha yüksek cisimler varsa bu cisimler, ana cismin birim alanından geçen ısı miktarını değiştirir ısı köprüsü ısı geçirgenlik direncini azaltır. Ana cismin içindeki bu cisimlere ısı köprüsü denir.


Kalker: Bileşiminde %90'a kadar kalsiyum karbonat bulunan kayaçlar.


Kapiler: Kıl gibi ince, çatlak.


Karot: Yerine yerleşmiş betondan delinerek alınan numune.


Katkı (Kimyasal): Betonun özelliklerini geliştirmek üzere üretim sırasında veya dökümden önce transmiksere ilave edilen madde.


Katkı (Mineral): Çimento gibi öğütülmüş toz halde silolarda deplanan cüruf, uçucu kül, silis dumanı, taş unu... vb çeşitli maddelere verilen ad. Tek başlarına bağlayıcı özellik taşımazlar, çimento ile birlike kullanıldıklarında çimentoya benzer görev yaparlar.


Katkılı Çimento: Puzolanik madde ve portlant çimento klinkerinin, bir miktar alçı taşıyla birlikte öğütülmesiyle elde edilen hidrolik bağlayıcı.


Kohezyon: Yapışma, tutunum.


Komponent: Bileşen.


Kopolimer: Eklenme, polimerizasyonda ortamda tek bir mer (birim molekül) yerine iki mer varsa, bunların birleşiminden oluşan ve metallerdeki alışıma benzeyen ürün.


Korozif: Aşındırıcı, korozyona neden olan.


Korozyon: Aşınma, aşındırma, yenme, kimyasal aşınma.


Kür: Betonun priz süresi ve sertleşmesinin ilk zamanlarında ıslatma, buhar, örtü ya da kimyasal maddelerle su kaybı ve hava etkilerinden korunması.


Mantolama: Binalarda ısı yalıtımı sağlanması ısı yalıtım levhaları ile yalıtılması.


Membran: Geçirimsiz, ince kaplama, zar, film.


Negatif Basınç: Malzemenin uygulandığı yüzeyin, ters tarafından gelen basınç.


Ovalama Dayanımı: Bir boyanın v (ovalama, silme vs.) karşı dayanımı (TS 4970'e göre).


Örtücülük: Boyanın, yüzeyi veya önceden uygulanan boyayı ve yüzeydeki lekeleri kapatma ve örtme kabiliyeti.


Penetrasyon: İçe girme, içe işleme.


Permeabilite: Geçirgenlik.


pH: Malzemenin asitlik / bazlık derecesi (pH7 nötr, pH < 7 asitik, pH > 7 bazik)


Polimer: Benzeş moleküllerin bir dış etkenin etkisiyle birleşmesi yolu ile oluşmuş cisim.


Poliüren: Plastik sünger. Birbiri ile bağlantılı çok küçük hücreleden oluşmuş bir plastik köpük doku.


 


Porozite: Bir malzemenin su emme kabiliyetini belirleyen, yüzeydeki boşluk ve doluluk ölçüsü.


Pozitif Basınç: Malzemenin uygulandığı yüzey ile aynı yönde gelen basınç.


Prekast: Önceden dökülmüş, hazırlanmış.


Primer: İlk. Metal yüzeylere sürülen pas önleyici astar boya.


Priz: Beton ve harçların katılaşmaya başlaması.


Priz Başlama Süresi: Çimento esaslı malzemelerin, su ile birleştikten sonra, çimento hamurunun katılaşmaya başladığı ana kadar geçen süre.


Priz Sona Erme Süresi: Çimento esaslı malzemelerin, su ile birleştikten sonra, çimento hamurunun katılaştığı ana kadar geçen süre.


Raf Ömrü: Ürünün ambalajı üzerinde belirtilen koşullarda sakla ambalaj içerisinde bozulmadan rafta bekleme süresi.


Röte: Taze beton ve sıvanın priz ve sertleşme sürecinde hacimlerinin küçülmesi


Segegasyon: Ayrışım, ayrışm ayrılması.


Self Levelling: Kendi kendine yayılan.


Slump: Çökme, betonun kıvamı.


Solvent: Herhangi bir reçineyi çözebilen sıvı.


Su Absopsiyonu: Malzemenin suyu bünyesine alma kabiliyeti.


Stabilite: Denge, dengelilik, oynamazlık.


Tiksotropik: Yerçekimine karşı koyabilen.


Viskozite: Ağdalı, koyu kıvamlı bir maddenin özelliği, akmaya gösterdiği direnç.


Yalancı Derz: Saha betonlarında bırakılan derzler.


Yoğunluk: Birim hacimdeki madde miktarı.


Yoğuşma: Buhar halindeki maddenin soğuk bir yüzey ile karşılaştığında sıvı hale dönmesi.



Yapı kimyasallarının güvenlik ve tehlike uyarıları nelerdir? 


S2: Çocukların ulaşabileceği yerlerden uzak tutunuz.


S26: Göz ile temasında bol su ile yıkayınız ve doktora başvurunuz.


S28: Cilt ile temasında derhal bol su ile yıkayınız.


S36 / 37 / 39: Çalışırken uygun koruyucu giysi, elpen, gözlük / maske kullanınız.


XA: Kimyasal zararlı etkiye sahip olan etki sınışarı.


XC: Karbonatlaşmanın sebep olduğu korozyon tehlikesi olan etki sınışarı.


XD: Deniz suyu dışndaki klorürlerin sebep olduğu korozyon tehlikesi olan etki sınışarı.


XF: Donma etkisine sahip olan etki sınışarı.XM: Aşınma etkisine sahip olan etki sınışarı.


XO: Korozyon veya zararlı etki tehlikesi olmayan etki sınışarı.


XS: Deniz suyundaki klorürlerin sebep olduğu korozyon tehlikesi olan etki



Yapı kimyasalları üzerindeki risk işaretleri ne anlama gelir?


R36/38: Gözleri ve cildi tahriş edicidir.


R41: Ciddi göz hasarları tehlikesi.



Yapı kimyasalları firmaları hangileridir?


AK-KİM Kimya San. ve Tic. A.Ş.


ATA KİMYA İnş. San. ve Tic.


ARYUM


AYKİM KİMYA San.


BASF TÜRK Kimya San.


CAN YAPI VE İNŞAAT


DMR YAPI


DURATEK


HELSA Boya ve Kimya Tic. Ltd. Şti.


İKSA İNŞAAT KATKILARI San. ve Tic. Ltd. Şti.


Kalekim


Koramic Yapı Kimyasalları 


KYK Yapı Kimyasalları,


Kütahya Yapı Kimyasalları (KYK)


KİMFOR YAPI KİMYASALLARI


PRAKİM YAPI KİMYASALLARI