Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Türbe nedir? - Türbe örnekleri - Türbe mimarisi

Türbe, Selçuklu, Osmanlı ve İslam mimarisinde devlet adamlarının veya din âlimlerinin mezarlarının bulunduğu oda şeklindeki binaya verilen addır.



Türbe nedir? - Türbe örnekleri - Türbe mimarisi


Türbeler genel olarak dini kişiliklerin mezarlarıdırlar. Bununla birlikte dini olmayıp, yalnızca dünyevi yönleriyle ön plana çıkmış ünlü devlet adamlarının anıt mezarlarına da türbe denmektedir. 


Cumhuriyetten sonra, türbe yerine anıt mezar adlandırması kullanılmaya başlanmıştır. Mesela Atatürk için Anıtkabir adında, İstanbul'da ise eski başbakanlardan Adnan Menderes ve Turgut Özal için "anıt-mezar" adı verilen bir tür türbeler yapılmıştır.


Türbe nedir? - Türbe örnekleri - Türbe mimarisi



BİR ÖRNEK: ÇEMBERLİTAŞ'TA GÖREBİLİRSİNİZ


II. Mahmud Türbesi, Osmanlı padişahı Abdülmecit'in babası II. Mahmud için İstanbul'da inşa ettirdiği ve sonradan diğer padişah ve Osmanlı Hanedanı üyelerinin de gömüldüğü bir türbedir. 1840 yılında tamamlanan türbe İstanbul'un Eminönü ilçesi Çemberlitaş semtinde Divanyolu caddesinde yer almaktadır.


RAKAMLARIN DİLİ
Tüm Türkiye'de şu anda 1263 adet türbe vardır. Bu türbelerin 173 tanesi İstanbul'da bulunmaktadır.


KUBBE PROBLEMİ


Karahanlılar, Gazneliler ve Büyük Selçuklulardan devamlı olarak geliştirilen kubbe mimarîsi, Sultaniye’de Olcayto Hüdabende (1304-1306) ve Semerkant’ta Gûr Mîr’den (Timur türbesi, XV. yy. ilk yarısı), Hindistan’da Agra civarında diğer bir Türk hükümdarı Şah Cihan’ın ölen hamını için 1630-48′de yaptırdığı Tac Mahal türbesine kadar uzanmaktadır.


Gerek camilerde, gerek türbelerde kubbe problemi ve kubbeli cami probleminin gelişmesi bütün Asya’da bir çıkmaz halinde tıkanmış kalmıştır. Gerçi, çeşitli kubbe şekilleri dış görünüş bakımından denenmiş ve Hindistan’da Bicapur’da Muhammed Adil Şah Türbesi’nde olduğu gibi, muazzam ölçüye varan kubbeler de yapılmıştır. Fakat, Tebriz’de Karakoyunlulardan Cihanşah’ın (1436-1467) yaptırdığı, XV. yy. ortasından Gök Mescit dışında bu ölçüde bir merkezî kubbe yapısı gerçekleştirilememiştir. Bunda da Anadolu Türk mimarîsinin etkilerini hesaba katmak lâzım gelir. Kubbe problemi yalnız Anadolu’da Türkler tarafından tam bir hâkimiyetle, çeşitli yönleriyle ele alınmış ve son imkânlarına kadar geliştirilmiştir.


SELÇUKLU TÜRBE MİMARİSİ GENEL ÖZELLİKLERİ


a) Yapısal Özellikler

İlk devir türbeleri genellikle, tuğla veya taş malzemeden yapılmışlardır. Daha sonraları ise yalnız taştan yapılmıştır.

İlk dönemlerdeki türbe ve kümbetler başlı başına bağımsız birer eser iken, sonraları  cami ve medrese yapıları içinde yer almışlardır.

Selçuklu türbe veya kümbetleri genellikle sekiz,on,on iki köşeli olarak inşa edilmişlerdir. Ayrıca; kare plan üzerine kubbeli, dikdörtgen üzerine tonozlu ve eyvan ( Mevlana Türbesi) şeklinde türbelerde inşa edilmişlerdir.

Yer altında ise asıl cenazenin bulunduğu mumyalık  kısmı yer almaktadır.


b) Cephe 

Cepheler genellikle gösterişsiz ve sadedir. Dış cepheyi betimleyen fazlaca süsleme yoktur.  Kapı ve pencere kısımlarının  bulunduğu kısımlar, dış cephenin en belirgin kısımlarıdır. Bu kısımlara özel bir ilgi gösterilmiş olup, külah çatı altında, mukarnas dizisi içinde bordur görülür. Birden çok gövdeli türbelerde  ise,  İslamiyet’ten önceki Şamanizm’in uzantısı , hayat ağacı, kuş, arslan, kartal tasvirleri yer alır.

Kimi cepheler ise, üçgen nişlerle ilave edilmiştir.


c)  Kapı

Selçuklularda cami ve medrese yapılarının aksine türbelerdeki kapılar, hiçbir zaman anıtsal büyüklükte yapılmamıştır. Mümkün mertebe, normal ölçekte dizayn edilmişlerdir. Örneğin, Sivas’taki Gök Medrese devasa kapısıyla bir gösteriş örneği sunarken, ölülerin yer aldığı türbelerde ısrarla bu ayrıntıya yer verilmemiştir. Kapılarda abartıya kaçmayacak şekilde bir süslemeye gidilebilir.


d) Yapı Malzemesi

Genellikle taş malzeme kullanılmıştır. Nadiren bölgesel ve yerel farklılıklarda yapı malzemesinin çeşitlenmesine sebep olabilmektedir. 


e)  Süsleme

Tuğla, taş, çini, alçı, ahşap süsleme görülmekle birlikte taş süsleme yaygınlığını her daim korumuştur. Geometrik motifler ve  bitkisel motifler süslemenin ana unsurlarıdır.


f)  Mumyalık Bölümü

Selçuklu ve Osmanlı türbelerinin bir çoğunda mumyalık (kripta) diye tabir edilen bölümler yer almaktadır. Üst katta göstermelik duran sanduka, alt gerçek cenazenin bulunduğu bölümle anlam kazanmıştır. Anadolu Selçuklularının erken dönem eserlerinden, Erzurum da ki  Emir Saltuk Türbesinde mumyalık kısmı dikdörtgen bir şekilde betimlenmiştir. Bu türbede, mumyalık kısmına  üst kattan girilir ve üst katın alanına göre daha küçük bir ebatta  inşa edilmiştir.


 

g)  Kubbe

Türklerin Orta Asya’daki  mevcudiyetleri zamanında çadır ve otağ kültürü yerini mimari anlamda kümbete bırakmıştır. İslamiyet’ten sonra türbelerde üçgen biçimli piramidal ölçülü kümbetler yaygınlaşmaya başlamıştır. Bununla birlikte yuvarlak planlı kubbelerde yapılmıştır. Türklerin gök kubbe inancı, İslamiyet’i kabul ettikten sonrada devam etmiştir. Şöyle ki; türbenin içinde yer alan ruhun, türbenin kubbesi ile birlikte semaya ulaşacağı inancına inanılıyordu. Kimi eserlerde, dıştaki piramidal kubbenin altında, iç yapıda ikinci bir yuvarlak planlı kubbe yer alır.


 

h) Oymacılık

Genellikle ahşap oymacılığı yaygındır. Sandukalar ve kapı-pencere aralıkları bunun en büyük göstergesidir. Selçuklularda figürlü süslemeye de rastlanılmaktaydı. Emir Saltuk Türbesinin, çift başlı kartal, arslan motifleri buna örnek verilebilir.