Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Sirkeci - Fatih - İstanbul

İstanbul’un Fatih İlçesi’nin semtidir. Sirkeci, Bizans döneminden bu yana İstanbul’un ticaret merkezi olması özelliğini sürdüren bir lokasyondur. Marmaray, Sirkeci Garı, Büyük Postane, tarihi hanlar, Sirkeci’nin sembol yapılarıdır.



Sirkeci - Fatih - İstanbul
Sirkeci Semti, Fatih, İstanbul

 

Sirkeci nerededir?


Sirkeci, İstanbul'un Fatih ilçesinde yer alan bir semttir. Deniz kenarında Haliç'in ağzında yer alan semtin batısında Bahçekapı semti, doğusunda Sarayburnu (Topkapı Sarayı), güneyinde ise Cağaloğlu semti bulunur. Semtin en önemli noktası Sirkeci Garı, ana caddesi ise Ankara Caddesi'dir. Sahil boyunca uzanan Ragıp Gümüşpala Caddesi ve Kennedy Caddesi Sirkeci'de birbirine bağlanırlar.



Sirkeci - Fatih - İstanbul



Sirkeci’nin tarihçesi nedir?


Sirkeci semti Osmanlı döneminde hem Topkapı Sarayı'na yakın olması, hem de Sadrazamlık binası olan Babıali'ye yakın olması bakımından önemli bir semtti. Deniz kenarında olduğu için Babıali'nin iskelesi olma konumundaydı. 1885 yılında Şark Ekspresi'nin hizmete girmesi, 1890 yılında Sirkeci Garı'nın hizmete girmesinden sonra semt daha da büyük bir önem kazandı.


İstanbul’un Haliç girişinde, kentin kurulduğundan bugüne var olan limanın, Sirkeci’yle birlikte önemli bir bölümünü Eminönü Semti oluşturmaktadır. Kent yaşamının önemli bir odağı olduğu kadar, dünyanın en önemli limanlarından birinin merkezi olan bu semt, Unkapanı yolu üzerinde yer alan İstanbul Ticaret Odası’nın binası ile Sirkeci arasındaki kıyı şeridi ve onun hemen arkasındaki çarşı bölgesini kapsamaktadır. Semtin Bizans döneminde “Neorin Kapısı” (Başçe Kapısı) ile “Porta Drungari” (Odun Kapısı) arasındaki kıyı ve liman bölgesi olduğu kaynaklardan anlaşılmaktadır. Byzantion’unilk kurulduğu yerin bugünkü Topkapı Sarayı çevresi ile Sarayburnu ve Sirkeci bölgesi olduğu sanılmaktadır. Sarayburnu’nun batısından başlayarak Sirkeci-Eminönü sahilinin tümüyle liman olduğu, Sirkeci Garı’nın bulunduğu kesimin sonradan dolduğu bilinmektedir. Bizans devrinde bugünkü Sirkeci ve Cağaloğlu’nun kuzey kesimlerine “Eugeniu” denilmekteydi. Bölge günümüzde Topkapı Sarayı’nı çevreleyen surların bulunduğu yerde olması gereken Byzantion surlarının hemen dışında; Septimus Severus surunun içinde kalıyordu.


Bizans İmparatorluğu Dönemi'nde, Neorion Limanı zamanla dolmuş, 697’de imparator Leontios tarafından temizletilmiş, bu sırada çıkarılan cüruftan kaynaklandığı ileri sürülen bir veba salgını kenti kasıp kavurmuştu. 10. yüzyıldan sonra Cenevizliler ve Pisalılar başta olmak üzere Latin kolonileri, Eminönü-Sirkeci civarında imtiyazlı bölgeler elde edip buralara yerleşmişler ve limanda kendi ticaret iskelelerini kurmuşlardır. Eminönü ile Sirkeci arasında, Yeni Cami’nin hemen arkasında bulunan Bahçekapı Semti, adını İstanbul’un deniz surlarının Haliç ağzına açılan kapılarından biri olan “Bahçe Kapısı”ndan almaktadır. Bizans döneminde bu kapıya “Porta Neorion” denildiği belirtilmektedir. Bu kapının çevresindeki nüfusun çoğunluğunu o dönemde Museviler oluşturduğundan, kapıya “Porta Hebraica” ya da “Porta Judeca” denilmiş, Türkler tarafından ise Çıfıt Kapısı (Şuhut Kapısı) olarak adlandırılmıştır. Bizans Dönemi'nde bu kapının yakınında bir kule olduğu, Haliç’in ağzına gerili zincirin bir ucunun kuleye, diğer ucunun da Galata Kulesi’ne bağlı bulunduğu rivayet edilmektedir. Kapının yerinin bugünkü Yeni Cami arkasında Arpacılar Caddesi üzerinde olduğu sanılmaktadır. (Kaynak: istanbulkulturturizm.gov.tr)

İmparator 2.Theodosius tarafından bir kısmı yaptırılmış olan İstanbul surlarının çevrelediği kapalı alanın Haliç’e ve Marmara’ya bakan yamaçlarında konutlar; Sirkeci çevresinde ticaret kuruluşları yer alıyordu. 


İlk surlar, kentin kuruluş tarihlerinde (M.Ö. 657) yaptırılmıştır. Sirkeci yakınlarından başlayarak Sarayburnu ve Marmara kıyılarını takip eden bu surlar, bugün Ayasofya’nın bulunduğu tepelere kadar ilerliyordu.


Sirkeci, İstanbul'un 7 tepesinden biri olan Sarayburnu Tepesi'nin başlangıç noktasıdır: Şehrin sur içi kesiminde yer alan bu tepelerden birincisi, Sarayburnu’ndan içeri doğru 45 metre yükselen, üzerinde Ayasofya’nın, Sultanahmet Cami’nin ve Topkapı Sarayı’nın bulunduğu “Sarayburnu Tepesi”dir. Sarayburnu Tepesi kuzeyde Sirkeci’den güneyde Kadırga Limanı’na kadar uzanmaktadır.



Günümüzde Sirkeci’yi cazip kılan ögeler neler?


Sirkeci Garı hala Avrupa'yla İstanbul arasındaki demiryollarının ana durak noktası işlevini devam ettirmektedir. Semt, inşaat halinde olan Marmaray demiryolu tünel projesinde de önemini koruyacaktır. Ayrıca Eminönü-Harem Arabalı vapur ve Eminönü-Adalar vapur iskeleleri Sirkeci'nin deniz kıyısında yer alırlar. Türkiye'nin en büyük postane binası olan Büyük Postane de Sirkeci semtinde yer alır.



Sirkeci Garı’nın tarihçesi nedir?


Sirkeci - Fatih - İstanbul



II. Abdülhamit devrinde İstanbul'un Avrupa yakasında inşa edilen tren garıdır. TCDD'nin, Haydarpaşa Garı ile birlikte İstanbul'daki iki ana istasyonundan biridir.


Sirkeci Garının bulunduğu yerde daha önce geçici olarak yapılan küçük bir istasyon mevcuttu. Alman Mimar August Jachmund tarafından planı çizilen şimdiki gar binasının yapımında granit mermer ve Marsilya Aden'den getirilen taşlar kullanılmıştır. 11 Şubat 1888 günü temeli atılan gar inşaatı 1890'da tamamlanmış, binanın açılışını 3 Kasım 1890 gününde II. Abdülhamit adına Ahmet Muhtar Paşa yapmıştır.


Sirkeci garının ön cephesinde 2 saat kulesi bulunmaktadır. Binanın yan cephesinde Garın hizmete girdiği tarih, hem Rumi takvime hem de Miladi takvime göre yazılmıştır.


İnşa edildiği yıllarda denize çok yakın olan Sirkeci Garının çevresi geçen zaman içinde büyük bir değişime uğramıştır. Garın lokantası 1950'li ve 1960'lı yıllarda tanınmış yazar, gazeteci ve diğer şahısların buluşma noktası olur. Paris'ten kalkan Şark Ekspresi uzun yıllar bu istasyona yolcu indirmiş ve buradan yolcu almıştır. (Kaynak: Wikipedi)


TCDD Sirkeci Tel: 0212 520 65 75



Sirkeci’deki Büyük Postane’nin tarihçesi nedir?


Büyük Postane, Sirkeci PTT Merkezi İstanbul'un Fatih ilçesindeki Sirkeci semtinde yer alan Türkiye'nin en büyük postane binasıdır.


Büyük Postane binasının inşaatına Posta ve Telgraf Nezareti binası olarak hizmet etmek üzere 1905 yılında başlandı. 1909 yılında inşaatı tamamlanan binanın adı 1930’larda “Yeni Postane”, sonradan “Büyük Postane” oldu. Yapı, mimar Vedat Tek'in ilk eseridir.


Sirkeci semtindeki Büyük Postane Caddesi üzerinde yer alır. Mısır Çarşısı ve Yeni Cami'ye yakın bir konumdadır. Birinci Ulusal Mimarlık Akımı’nın ilk örneklerindendir. Giriş kapısı üst tarafında çini işlemeli olarak eski yazı ile "Posta Telgraf Nezareti" yazılıdır.


4 katlı ve 3200 metrekarelik binanın girişi basamaklarla yükseltilmiş ve ön cephesinin her iki köşesi de öne çıkarılıp, yükseltilerek üzerleri kubbe ile kapatılmıştır. Binanın içinde 3 kat boyunca yükselen dikdörtgen bir orta mekân ve bunu çevreleyen odalar vardır. Süslemelerde 16. yüzyıl Osmanlı üslubu hakimdir. Cephe yontma taş ve mermerdir. Tuğlalarını Vedat Tek’in özel olarak tasarladığı sanılır. Ana giriş çok büyük bir salona açılır. Çatıya dek yükselen tavan, turuncu ve mavi renk ağırlıklı camlarla kaplıdır.


Bina 1927-1936 yılları arasında İstanbul Radyoevi olarak da hizmet etti. 1958 yılında tamamen posta ve telgraf işlerinde kullanılmaya başlandı. Günümüzde İstanbul Avrupa Yakası PTT Başmüdürlüğü olarak hizmet etmekte, giriş katında ise tam teşekküllü bir postane (Sirkeci PTT Merkezi) yer almaktadır. İçinde ülkenin iletişim ve telekomünikasyon tarihi hakkında bir müze de barındırır.



Marmaray, Sirkeci’de emlak fiyatlarını nasıl etkileyecek?


Marmaray'ın açılışıyla bu bölgenin "İstanbul'un merkezi" olma özelliğini pekiştireceğini ifade eden Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı'ye göre boğaz geçişinin banliyö hatlarıyla entegresinin ardından tüm sistemin 2015'te aktif hale gelecek olması nedeniyle, güzergah üstündeki bölgelerin emlak fiyatlarında dönem dönem farklılık gösterecek. Yazıcı, Marmaray Boğaz geçişinin, hangi semti nasıl etkileyeceğini şöyle öngörüyor:


TARİHİ YARIMADA (SİRKECİ-YENİKAPI)


Yazıcı'ya göre projenin direkt bağlantılı olduğu bölgelerden birisi olan Yenikapı- Sirkeci arası konut bölgeleri olmadıkları ve tarihi yarımadada kısıtlı yapılaşma şartları bulunduğu için bu bölgedeki konut piyasasının ilk etapta tepki vermesi beklenmiyor. Ancak Sirkeci ve çevresinde yer alan eski iş hanlarının, cadde üzerinde yer alan dükkanların kira fiyatlarında mutlak bir artış olacağı ileri sürülüyor.