Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Kalebodur

Kale Grubu’nun kurucusu İbrahim Bodur’un soyadından esinlenerek ürettiği bir seramik ürün markasıdır. Son dakika bilgisi: Kale Grubu, 19'uncu fabrikasının temellerini Ekim 2013'te attı...



Kale Grubu, 19'uncu fabrikayı nerede kuruyor? 

Kale Grubu'nun 19'uncu karo fabrikasının temeli bayramın ikinci günü atıldı.45 milyon TL'lik yatırımla hayata geçirilen yeni fabrika, 32 bin metrekare kapalı alan üzerine inşa edilecek ve bittiğinde yıllık 21 milyon metrekarelik karo üretimi kapasitesine sahip olacak 


Kalebodur



56 yıllık köklü geçmişi ile bünyesinde pek çok önemli markayı ve bunları üreten fabrikaları barındıran Kale Grubu'nun 19'uncu karo fabrikasının temeli, 1957 yılında kurulan ilk seramik fabrikasının yanında atıldı. 



Temel atma törenine Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, AK Parti Çanakkale Milletvekili İsmail Kaşdemir, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Aydın Şirin, Çan Kaymakamı Nurettin Kakillioğlu ve Çan Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu'nun yanı sıra Kale Grubu yöneticileri ve çalışanları katıldı. 



Törende konuşan Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Kale Grubu'nun 1957'de başlayan sanayileşme aşkının her geçen yıl artarak devam ettiğini belirterek, "Bugün Kaleseramik firması Avrupa'nın 3'üncü, dünyanın 12'nci en büyük seramik karo üreticisidir. Yapı kimyasalları alanında Türkiye ve bölgemizde birinci, Avrupa'da ise 5'inci sıradayız. Yüzde 100 Türk şirketi olarak havacılık ve savunma konusunda uluslararası alanda itibar kazanmış bir şirketiz, bu alanda hızlı adımlarla ilerliyoruz" dedi. 


Bayramın ikinci günü temeli atılan karo fabrikası, 32 bin metrekare kapalı alan üzerine kuruluyor. İlk etapta 20 bin metrekare günlük, 7 milyon metrekare yıllık üretim kapasitesiyle üretime başlayacak karo fabrikası, ilerleyen dönemde günlük 60 bin metrekare, yıllık 21 milyon metrekare üretim kapasitesine ulaşacak. 



80x80, 60x60 ve 45x45 sırlı granit yer karosu üretimi yapılacak yeni karo fabrikası ile artan müşteri talepleri daha kısa sürede karşılanacak. Yüksek kapasiteli ve enerji verimli çalışan fırınların kullanılacağı fabrikada bu amaçla 160 metre uzunlukta son teknoloji fırınlar çalışacak.



İlk etapta 70 kişiye doğrudan istihdam yaratacak yeni fabrikada üretim sürecine bağlı olarak ek istihdam olanağı da sağlanacak. Kale Grubu'nun Çan'daki 19'uncu karo üretim fabrikası olacak tesis 45 milyon TL yatırımla gerçekleştiriliyor.



Kalebodur nedir?


Kale markasından ve bu markanın kurucusu olan İbrahim Bodur’un soyadından esinlenilip ismi verilen seramik markasına kalebodur denir. 


Seramik nedir?


Bir veya birden fazla metalin, metal olmayan bir element ile birleşimi sonucu oluşan üründür. Diğer tanımı ise su ile hamur haline getirilen topraktan yapılan çanak, çömlek gibi eşyalardır. Seramikler yüksek ısıda pişirilerek meydan gelir. 


M.Ö. 6000 yılında Anadolu’da üretildiği söylenir. Günümüzde seramik dış yüzeyleri kaplamada, dekorasyonda ve yer zeminlerinde kullanılır.


Fayans nedir?


Avrupa’da üzeri sırla kaplı olan seramiğe denir. Avrupalılardan önce Müslüman Araplar ile Türkler’in yoğun kullandığı fayansa, seramik derler. Önce figür yapımlarında kullanılan fayanslar daha sonra kavanoz, kase gibi alanlarda kullanıldı. Günümüzde ise yapı malzemesi olarak kullanılıyor.


Kalebodur


Kale Grubu’nun tarihsel gelişimi nasıl olmuştur?


1957 yılında Çanakkale Seramik ile temelleri atılan Kale Grubu, seramik sektöründe Türkiye’de dev bir marka oldu. Makine parça imalatı, kimya, elektrik malzemeleri, nakliye, turizm ve gıda sektörüne giren Kale Grubu toplamda 17 şirketten oluşuyor. 


Kale Grubu bugün Avrupa’nın 3., dünyanın 12. en büyük seramik karo üreticisidir. Kurucusu İbrahim Bodur’dur. Kültür, sanat, bilim ve spor konularında katkıda bulunmak için Dr. İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı 1989 yılında kuruldu.


Kale Grubu şirketleri nelerdir?


1. 1956 yılında seramik üretimi için İbrahim Bodur Çekoslovak Technoeksport firmasıyla anlaşma imzaladı.

2. 1957 yılında ilk halka açık şirket olarak kuruldu. 

3. 1971 yılında Kaledekor,

4. 1972 yılında Kalebodur,

5. 1973 yılında Kalekim,

6. 1974 yılında Kale Nakliyat,

7. 1976 yılında Yorsan,

8. 1984 yılında Kaleeksport,

9. 1987 yılında Kale Elektroteknik ve Kaleftir, 

10. 1990 yılında Kalemaden ve Kale Teknik, 

11. 1993 ve 1999 yılları arasında ise Kalevit, Kalekalıp ve Kale Air,

12. 2001 yılında Kale Altınay adı ile Kale Grup bünyesine katıldı. 

13. 2003 yılında Kaledekor şirketini oluşturdu.

14. Kale Seramik ile Kalekim Orta Anadolu Yerköy Tesisleri’nin temelini 2005 yılında Yozgat’ta attı. 


Kalebodur

İbrahim Bodur/Kale Grup Kurucusu



İbrahim Bodur kimdir?


İbrahim Bodur; Yenice İlkokulu'nda okuduktan sonra Balıkesir Lisesi’nde eğitimine devam etti. İstanbul'da Robert Kolej'e girdi. Robert Koleji’nde ise ekonomi ve edebiyat bölümlerini aynı sürede bitirerek mezun oldu. Amerika Birleşik Devletleri'nde İş İdaresi’ni okudu. İbrahim Bodur 1951'de Türkiye'ye döndü. Bodur-Eğinlioğlu Edirnekapı Pamuk İpliği Fabrikası'nı 1951’de kurduktan sonra 1957 yılında Çanakkale Seramik fabrikalarını açtı.


Çanakkale Seramik Fabrikaları ne zaman kuruldu?


1957 yılında Çanakkale Seramik Fabrikaları kuruldu. 1972 yılında Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş. açıldı. Bu iki şirket daha sonra 2000 yılında Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik Sanayi A.Ş. ismiyle tek çatı altında birleşti. 


Kalebodur


Kalebodur nerelerde kullanılır?


Genelde banyo, tuvalet, mutfak gibi ıslak zeminlerde kullanılır.  Duvar ve yer döşemelerinde kullanılan kalebodurun birçok çeşidi mevcuttur.


Dr. İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı nedir?


Dr. İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı 27 Temmuz 1991 tarihinde kuruldu. Kurucusu İbrahim Bodur’dur. Meslek edindirme kursu, geliştirme ve uyum kursu, hizmet içi eğitimler, eğitim bursları ve ulusal eğitim burslarında destek veriyor. Dr. İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı projelerine devam ediyor.


Kalebodur’la mimarlar “Mimarlıkta Kimlik”i tartıştı


"Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor" isimli toplantı dizisinin panel ayağının üçüncüsü, “Mimarlıkta Kimlik” başlığı altında Kapadokya'da gerçekleşti. Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, Uğur Tanyeli ve Han Tümertekin gibi önemli isimlerin buluştuğu toplantıda, mimari kimlik, tasarım ve etkileşim konuları ele alındı.

Kalebodur
Soldan sağa; Uğur Tanyeli, Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, Han Tümertekin ve Nuri Çolakoğlu



Mimar, sosyolog, yazar, gazeteci ve düşünürler ile bir araya gelerek toplumu ve mimarlığı yakından ilgilendiren konularda tartışma platformu oluşturmayı hedefleyen Kalebodur’un, Arkitera Mimarlık Merkezi ve Argos in Cappadocia işbirliği ile düzenlediği "Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor” toplantısında “Mimarlıkta Kimlik” konusu ele alındı. Geçtiğimiz hafta sonu Nuri Çolakoğlu moderatörlüğünde gerçekleşen panele, Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, Uğur Tanyeli ve Han Tümertekin konuşmacı olarak katıldı. 


"Truva'nın 9 kat olduğunu biliyoruz ama İstanbul'un kaç kat olduğunu sabaha kadar tartışırız. Mimarların çabası yaşadıkları döneme iz bırakmak" diyen Nuri Çolakoğlu, “Sizce kimlik sorunu nedir, nasıl aşılır? Türkiye'de kimlik tartışmasının bu kadar ön plana çıkmasının nedeni nedir?” sorularıyla sözü konuşmacılara bıraktı. 


Samsun ile Diyarbakır’ın farkını anlamaz olduk


Son zamanlarda en fazla Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin konuşulduğunu belirten Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, “Mimari olarak çok fazla emek harcanmayan binalar üretilmeye başlandı. Örneğin, Samsun ile Diyarbakır şehirlerinin farkını anlamaz olduk. Türkiye'de bir yerde yapılan tasarım illa bir şeyin devamı olmak zorunda değil, tasarımın çevreye de uyumlu olması gerekir" dedi. 


Binalar bizden daha uzun yaşıyor


Aynı mimarın yan yana iki arazide bile proje yapması halinde ortaya farklı binalar çıkacağını savunan Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, “Bu noktada işveren faktörü var ve kişi ya da kurumun bilinçli olması çok önemli. Sonuçta binalar bu ilişkiler sonucu ortaya çıkıyor. Karşılıklı etkileşimin doğru yönetilmesi çok önemli. Mimarlığın ahlaklı olmasının önemli koşulu yaptığı işten memnun olmasıdır. Çünkü binalar bizden daha uzun yaşıyor. Bugün bir bina yaptığınız zaman aslında yarının binasını yapıyorsunuz" diye konuştu. 


Kimlik tartışması 90 sonrası ortaya çıktı


30-40 yıl önce kimlik tartışması olmadığını ifade eden Uğur Tanyeli, “Kimlik tartışması, 90 sonrası ortaya çıktı. Almanya'da mimari kimlik üzerine bir tartışma yapılmaz. Bu çok tehlikeli bir gidişi haber veriyor. Mimarlık aracılığıyla başka bir şeyi anlatmak büyük bir dayatma. Toplumsal bir tıkanmaya işaret eder" dedi. Avrupa'nın yanında olup da Avrupalı olmayan bir tek Rusya ile Türkiye’nin kaldığına değinen Tanyeli, “Bunun endişesi büyük bir psikoz üretiyor. Kimlik tartışması bize özgü ama ipuçlarını başka yerlerde görebiliyoruz" şeklinde konuştu. 


Han Tümertekin ise şunları söyledi: "Bu konu neden bizde bu kadar tartışılıyor diye düşünürsek, bunun siyasi bir görüşün uzantısı olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'nin her yerinde yapılan binaların, sadece geçmişe değil bugüne de ait olmadığını söyleyebiliriz." 


Çolakoğlu’nun, "İşverenlerden size proje talepleri gelirken tarzının ne olması gerektiği tarif ediliyor mu?" sorusu üzerine ise Han Tümertekin, “Benim projelerimin ölçeği farklı ama son zamanlarda bu konuyu daha sık duyar oldum. Projelerimde bunun ayarına, anonim olmasına dikkat ederim. Bir döneme ya da kültüre referans veren bir şey yapmayı çok sağlıklı bulmuyorum" diye konuştu.


Nisan 2013 itibariyle anonsunu yaptıkları ürün hangisidir? 


İşte 26 Nisan 2013 tarihinde yapılan o basın açıklaması; 


Kaleseramik Ar-Ge Merkezinin inovatif çalışmalarının son ürünü olan ve 490 renk seçeneğinden oluşan Aurora 490 renkli porselen karolar; özellikle iç ve dış cephe kaplamalarında renk zenginliğine, bir renkten başka bir renge geçişte ara tonların olmasına önem veren tasarımcılar için geliştirildi. 


Kalebodur
Kale Grubu Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı İhsan Karagöz



Türkiye’de seramik sektörünün kuruluşuna öncülük eden Kale Grubu’nun jenerik isim olmuş markası Kalebodur’un geliştirdiği en teknik ürün ve teknolojilerle, mimarların yaratıcılıklarına hitap ettiğini belirten Kale Grubu Yapı Ürünleri Grubu Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı İhsan Karagöz, Kaleseramik Ar-Ge Merkezi’nin çalışmalarının geldiği son nokta olan Aurora 490 serisi ile sektörün yapı taşlarının bir kez daha yerinden oynayacağını söyledi.


Kaleseramik Ar-Ge Merkezi’nin innovatif ürün çalışmasının bir sonucu olan ve içinde metalik görünümlü yüzey efektli ürünlerin de bulunduğu 490 adet renkten oluşan sistemin; RAL renk kartelâsı ile uyumlu olduğunu anlatan İhsan karagöz, “Ar-Ge Merkezi’mizin sürdürülebilir üstün nitelikli ürün yaratma çalışmaları sonucunda ortaya çıkan Aurora 490 serisiyle, 3-10 mm kalınlıkta, 30x60 cm’den 100x300 cm’ye kadar değişen ebatlar sunan renkli karolar üretebiliyoruz. Aurora serisinde 490 rengin her birinden talebe göre 1 m2 dahi üretim yapabiliyoruz” dedi. 


Kalebodur ile kutup ışıkları her yerde


Kale Grubu’nun Kalebodur markası altında ürettiği Aurora 490 renkli porselen karo serisinin, üretim ebatları ve sarıdan kırmızıya, maviden yeşile, pembeden turuncuya, en beyazdan en siyaha kadar uzanan renk çeşitliliği ile dünyada tek ürün olduğunun altını çizen İhsan Karagöz, Aurora 490 ile ilgili şu bilgileri verdi:


Aurora 490, nanometal ve nanominarellerin aralarına yerleştirilen renk pigmentlerinden oluşan nanokompozit yapının, porselen karoya özel uygulama yöntemleri ile uygulanarak mat ve metalik renklerin elde edildiği bir renk sistemi. Doğada bulunan metal ve mineraller nanometrik boyuta (100 nm’den küçük) indirgendiğinde birbirleri ve bağlı bulundukları yüzeyler ile çok güçlü bağlar kurar. Bu bağları birbirinden ve yüzeyden ayırmak için çok yüksek enerji ve güç gerekir. Bu renkli yapının içerdiği güçlü bağlar sayesinde atomlar yüzeyden ayrılmaz. Bu nedenle dayanımı porselen karonun ömrü kadardır. Aurora 490’daki özel yüzey morfolojisi nedeniyle kir, bakteri, küf ve is yüzeyde tutunamadığı için daima temiz kalıyor. 


Aurora 490, mekanlarda fark yaratacak


Aurora 490, binaların iç ve dış mekânlarının cephe ve duvar kaplamalarında kalınlık ve ebada bağlı olarak yapıştırma veya mekanik (konstrüksiyonlu) olarak uygulanabiliyor. Porselen esaslı yapısı sayesinde su emmesi düşük olan Aurora 490 dona karşı dayanıklı. Özellikle dış cephelerde sıkça kullanılan alüminyum kompozit panellerin 4 mohs yüzey sertliğine, birçok doğal taş ve mermerlerin de benzer şekilde 6 mohs yüzey dayanımına sahip olduğu düşünülecek olursa aynı şekilde yüzey sertliği 6 mohs olan Aurora 490’nın iç ve dış cephe kullanımlarında oluşabilecek dış etkilere karşı dayanıklılığı da ortaya çıkıyor.


Aurora 490, iç ve dış cephe ve duvar kaplamalarında renk zenginliğine, bir renkten başka bir renge geçişte ara tonların olmasına önem veren ve bunları düşük miktarlarda talep eden tasarımcılar için doğru seçenek olacak. Özellikle geniş brüt dolu yüzeylerin hâkim olduğu alışveriş merkezleri, spor salonları, iş merkezleri, ofis binaları, eğitim ve sağlık binaları gibi ticari ve kamu binalarının dış cepheleri ile bu binaların iç mekân duvar kaplamalarında renk ile farklılık yaratmak Aurora 490 ile çok kolay. 


Natural, canlı ve metalik renkler 


Aurora 490, bünyesinde barındırdığı 490 adet rengin 27’sini daimi hazır olarak renk paletinde bulunduruyor. Bu renkler 3 grupta toplanıyor; Natural renkler, canlı renkler ve metalik renkler.

Birinci grup; beyazdan siyaha ve bejden kahveye doğru giden Natural tonları, ikinci grup; kırmızı, yeşil, mavi, sarı gibi canlı renk tonlarını içeriyor. Metalik renklerden oluşan üçüncü grup ise kullanılan yüzeylerde natural ve canlı gruba göre daha ışıltılı ve metalik görünüm sunuyor. 


Kalebodur



Tasarımcı ve uygulayıcılar için faydaları 


- RAL Renk Sistemi ile uyumlu, ara tonların da bulunduğu 490 renk alternatifi sunması.

- Tüm mekanik ve yapıştırma cephe sistemleri ile kullanılabilmesi.

- 1m2’lik talep dahi olsa istenilen miktar ve renklerde sipariş verebilme imkânı.

- Mevcut renk kartelâsı üzerinden seçilen renklerde kısa sürede numune ve ürün temini.

- Porselen karoda olabilecek en canlı renkleri alabilme imkânı.

- Özellikle canlı renkler başta olmak üzere renkli ürünleri uygun fiyata satın alabilme imkânı.

- Porselen karolarda metalik görünümlü yeni yüzey alternatifleri.

- Porselen karolarda zor ve pahalı olan en beyaz ve en siyah ürünleri temin edebilme imkânı.

- Bakterinin, kirin, küfün, isin yüzeyde barınmasının engellenmesi.

- Su itici ve yağ itici özellikleri sayesinde kir ve leke tutmama.

- Anti-grafiti özelliğiyle çizilmeme, boya tutmama.

- Fotokatalitik özelliği sayesinde is ve organik kirlerin gün ışığında parçalanmasını sağlaması.

- Kendi kendini temizlemesi