Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

İbrahim Babacan

Beylikdüzü’nde Crown markalı konutlar üreten Babacan Yapı’nın kurucusu ve patronudur. İbrahim Babacan, inşaat sektörünün genç patronlarından biri olarak dikkat çeker.




İbrahim Babacan
Babacan Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Babacan



İbrahim Babacan kimdir?



1978’de Gaziantep’te dünyaya geldi.  Babası Fehmi Babacan’ın Gaziantep’de un fabrikası vardı; bir yandan da inşaat yapıyordu. 16 yaşında liseyi bitirdi ve iş hayatına atıldı. Beyaz eşya mağazası açtı, mağaza sayısı 12’ye ulaştı. Ardından cep telefonu işine girdi. 


İbrahim Babacan, İstanbul’a nasıl geldi?



2003’teİstanbul’u merkez olarak belirledi. İthalat  için Dubai’de bir şirket kurdu. İstanbul’da çalışırken depreme dayanıklı konut açığını fark etti ve baba mesleği olan inşaat sektörüne girdi. 2004’te Babacan Yapı’yı kurdu.  



Babacan Ailesi işleri nasıl paylaştı?



Dubai’deki şirketi de bu yönde organize etti. Dubai’de bir proje yapamadı ama,  İstanbul’da ilk projesi Avcılar’da Avcılar Konakları oldu. Onu iki site daha takip etti. Devamında Bahçelievler, Bakırköy, Bağcılar ve Beylikdüzü’ne yöneldi. Şimdi daha çok Esenyurt, Beylikdüzü ve Bahçeşehir bölgesinde proje üretiyorlar. Baba Fehmi Babacan, Bahçelievler tarafındaki projeleri yönetiyor; İbrahim Babacan da kardeşi Mehmet Babacan ile birlikte Esenyurt-Beylikdüzü bölgesindeki projeleri….



İbrahim Babacan ailesini nasıl anlatıyor?



Babacan, Ekim 2011’de Emlak Rotası dergisinde yayınlanan röportajda ailesine olan ilgisini şu sözlerle ifade ediyor; “Oğlum Efe, beş yaşında. Kızım Ceylin ise henüz bir. Onlar, hayata daha sıkı tutunmamızı sağlıyor. Akşam saatlerini çocuklarıma kavuşmak için iple çekiyorum.”


Özden Babacan, İbrahim Babacan’ın eşi. 2005’te dünya evine giren çiftin 5 yaşındaki Efe ve henüz 7 aylık olan Ceylin adında iki çocuğu var. Özden Hanım’ın vazgeçilmezleri arasında eşi ile birlikte sabah sporu yapmak geliyor. Oğlu Efe ve kızı Ceylin ile birlikte vakit geçirmekten hoşlanıyor. Finans kökenli olan Özden Hanım iki-üç yıl içinde Babacan Yapı’da fi nans bölümünde görev almayı istiyor. Yakın gelecekteki planı ise Crown Deluxe Bahçeşehir projesinde 4+1 bahçe teras dairede yaşamak. (Emlak Rotası, Ekim 2011)



İbrahim Babacan, en büyük hayali nedir?



Babacan, Temmuz 2012’de kendisiyle yapılan bir röportajda hayalini şöyle açıklıyor; 


“Elbette ki ortaya iyi projeler çıkmasının öncelikli şartı hayal edebilme yetinizin uçsuz bucaksız olmasıdır. Hayal edersiniz, amaçlarsınız ve onca hayalin arasından, sonunda ayağı yere basan işlerin ortaya çıkmasına aracılık edersiniz. Benim hayal dünyama gelirsek elbette benim de gerçekleştirilmeyi amaçladığım birçok hayalim var. Mesela bunlardan biri de tamamen yolları, alt yapısı, sosyal olanakları sağlanmış; hastane, alışveriş alanları, camileri içinde yer alan ve 100 bin kişinin yaşayabileceği bir uydu kent kurmak.


Bu hayalimi de önümüzdeki 10 yıl içerisinde hayata geçirmeyi planlıyorum. Uydu kent projemde; kendi elektriğini rüzgâr ve güneş ile üretip, kendi ısınma sistemini yer altından bio termal ile sağlayıp, kendi arıtma sistemi ile de suyunu arıtacak bir sitem yer alacak. Doğanın ekolojik dengesine uyumlu, insan sağlığının ön planda olacağı bu yapıya ulaşım elektrikli tren ile sağlanacak.


Burada hiçbir egzoz dumanının olmayacağı bir yaşam alanı olmasını özellikle istiyorum. Hayata geçirmeyi arzuladığım uydu kent, bir anlamda da araç gürültüsü yerine kuş cıvıltılarının olacağı bir doğa parkı olacak. İtiraf etmeliyiz ki teknoloji ne kadar hayatımızı kolaylaştırsa da hepimiz eninde sonunda bu doğallığı özlüyoruz.”



İbrahim Babacan hangi konularda haber oldu?



İbrahim Babacan:"Hayalet Projeler Doğabilir" (Milliyet Gazetesi, Şubat 2012)


İbrahim Babacan, bazı projelerin kendi içinde arz fazlası yaşadıklarını söylüyor ve gelecekleri hakkında, “Hayalet projelere dönüşebilirler” tespitinde bulunuyor.


İbrahim Babacan, şu anda Beylikdüzü ve Bahçeşehir’deki projelerinde 1001 konut üretmek için çalışıyor. Bu bölgelerde çalışan hemen her isim gibi konutta arz fazlası olduğu söylemine karşı çıkıyor. En önemli savunma noktası, buradaki projelerin şehrin merkezinden müşteri çekmesi. Ancak, yine de bazı projelerin kendi içinde arz fazlası yaşadıklarını söylüyor ve gelecekleri hakkında, “Hayalet projelere dönüşebilirler” tespitinde bulunuyor.

O da burada konut üreten pek çok isim gibi  bölgede konut stokunun fazla olduğu söylemine karşı çıkıyor.?Ana argümanı ise, bu bölgenin  merkezi ilçelerden nüfus çekiyor olması. Ama, belki de bugüne kadar pek de dile getirilmeyen bir noktaya dikkat çekiyor Babacan; projelerin kendi içinde arz fazlalığı olmasına...3-4 bin dairelik projelerin eğer iyi çözümlenmemişlerse orta vadede birer hayalet projeye dönüşebileceklerini söylüyor.  Bu yüzden bu tip projelerden daire almayı düşünenlere asansör sayısına brüt metrekare ile net metrekare arasındaki farka ve sosyal yaşam alanlarının gerçekten de bu nüfusu  kaldıracak kadar iyi çözümlenmiş olmasına bakmaları gerektiği mesajını veriyor.


Babacan’ın söyleşindeki bir diğer dikkat çekici unsur ise, yabancılara toprak satışına karşı çıkması. İbrahim Babacan, Dubai’de 1 metrekarenin bile satın alınamayacağını söylüyor ve ekliyor: “Konut satışı bile 100 yılla sınırlı.”


İYİ Kİ BU KARARI ALMIŞIM: İyi ki bu mesleği seçmişim. Beni en iyi ifade eden iş.

KEŞKE YAPMASAYDIM: Ben, yaşadıklarımın bir sonucuyum.

EN ÖNEMLİ TECRÜBEM: Ekonomik krizler.

EN ÖNEMLİ SERMAYEM: Aklım ve cesaretim.

TEK BİR ŞEY YAPMA İZNİM OLSA: Türkiye’nin en yüksek binasını yapardım.

BU SON İŞİNİZ DESELER: Ülkemin en büyük camisini yapardım. Çünkü, oradaki ibadetler beni hep yaşatırdı.

BİR GÜN MUTLAKA: Kendi teknemle dünya turuna mutlaka çıkacağım.

KEŞFETMEK İSTEDİĞİM ŞEY: En çok dünyayı keşfetmek istiyorum.

İZ BIRAKAN SEYAHATİM: 2004’te gezdiğim Rio de Janeiro’dan çok etkilenmiştim.

STRES: Çok stresliysem oradan uzaklaşırım. />SPOR: Haftada üç gün fitness ve yürüyüş.

PAZARLAR: Güne ormanda yürüyüşle başlarım. Sonra, çocuklarla vakit geçirir ve daha sonra inşaatlara uğrarım.

BENİM ŞEHRİM: İstanbul.

BENİM MÜZİĞİM: Türk Sanat Müziği. Müzeyyen Senar’dan ‘Benzemez Kimse Sana’yı dinlemeye doyamam.

SON KİTABIM: Bir Liderin Doğuşu: Recep Tayyip Erdoğan

SON FİLMİM: Kurtlar Vadisi Filistin’i izlemiştim.

MESLEĞİM: Ailem dışındaki her anım.

BU MESLEĞİ YAPMASAYDIM: Sürekli seyahat edebileceğim bir iş yapardım.

EKİBİMDE OLMAZSA OLMAZ: Disiplin.

EMEKLİLİK PLANI: Bizim ailemizde hiç öyle bir kavram olmadı.

TÜRKİYE  Türkiye’nin en önemli sorunu YAPILAŞMA NE YAZIK Kİ FİYASKO


Depreme dayanıksız yapılar listenin başında. Marmara depreminin öncesinde yapılmış tüm yapılar ne yazık ki bir fiyasko: Deprem hesaba katılmamış. Yıkılarak kesinlikle yeniden yapılmalılar.


Depreme dayanıksız yapılarda liste başında Bayrampaşa, Bakırköy, Kadıköy ve Avcılar var. Gecekondu türü yapılar ise neredeyse her ilçede.


DARALAN TÜRKİYE’YE GELİYOR 


ABD ve Avrupa’da yaşanan krizler, aslında İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin ekonomik avantajlarını ön plana çıkardı. Komşu ülkelerin de Türkiye’yi örnek alması, ülkemizi daha da cazip hale getirdi.Bu durumda yabancıya konut satışının önü mütekabiliyet (karşılıklılık) ilkesiyle tıkanmamalı. Şu anda mütekabiliyetin olmadığı ülke vatandaşları bir şekilde konut alıyor ama, ya tapuyu başkasının üzerine yaparak ya da şirket kurarak... Bu, 

potansiyelin küçük bir kısmı. Yabancının önünü açan yasayla 20 milyar dolar gelir bekliyorum.


Şu anda özellikle  muhafazakâr yaşam biçiminin daralttığı yani Irak, İran, Suriye gibi ülkelerden ciddi bir talep alıyoruz. Bu listeye Lübnan, BAE ve Suudi Arabistan’ı da eklemek gerekiyor. Azerbaycan ve Rusya da öyle.  Biz, kendi projelerimizde daha çok İran ve Suudi Arabistan’a sattık. Mütekabiliyet olmadığı için tanıdıklarının üzerine aldılar tapuyu. Hatta parayı verip yasayı beklemeyi tercih edenler bile var. Diyebilirim ki, dairelerin yüzde 5’i bu satışlardan oluşuyor.


Müteahhite sicil

HER İSTEYEN 60 METRE YAPABİLİR


Müteahhiti izleyecek bir veri tabanı kesinlikle kurulmalı. Şu anda isteyen herkes müteahhitlik karnesi ve inşaat ruhsatı alıp iş yapabiliyor; üstelik işin niteliğine göre bir sınırlama da yok. Mesela belirli yapı sınıfları vardır. 2A grubundan başlar 5A’ya kadar gider. Genellikle yüksekliği belirler bu sınıflar. 5A, 60 metrenin üzerindeki yapıları temsil eder. Üst segmentler için mutlaka farklı ehliyetler getirilmeli. Çünkü, bunlar yüksek teknoloji gerektirir.

Ayrıca, şu andaki sistemde ‘2A şöyle yapılmalı, 5A da böyle’ diye bir kural silsilesi de yok. Firmanın inisiyatifine kalmış. Yeni sistemde hem müteahhitlere göre yapı gruplarına göre ehliyet getirilmeli hem de yapı gruplarının kuralları belirlenmeli.


Faiz artışı yaraladı mı?

BANKA YOKSA PROJE KUŞKULU


Faiz artışı, tabii ki satışları düşürdü. Ama, bir müteahhitin bankayla çalışması son derece önemli bir gösterge. Çünkü, onlar ancak doğru projelere girerler. Bakın, Mortgage Yasası’na göre, banka, projeye kefil olur. Yani, müşteri, şirketin projeyi tamamlayamaması halinde bankadan aldığı kredinin iadesini isteyebilir. Ya da banka, kendisi bu projeyi tamamlamak zorunda kalabilir.

Müşteri, bu yüzden kesinlikle bankanın işbirliği yaptığı projeleri tercih etmeli. İsterlerse kredi kullanmayabilirler. Ama bu, gönül rahatlığıyla ev alabilecekleri anlamına gelir.


Üretici finansman yapmalı mı?

SÜRE MAKUL OLMALI


Firmaların, faizlerin yükseltildiği bu ortamda kârlarından fedakârlık ederek finansman yapmaları  önemli. Ama, tabii ki süre, makul olmalı. Biz üç bankayla çalışmamıza rağmen, 40 aya kadar da vade yapıyoruz. Faizi sıfır yapmıyoruz ama, son derece düşük oranda tutuyoruz.


Yabancı 60 hektar arazi alabilmeli mi?

DUBAİ, 1 METREKARE BİLE SATMIYOR


Yabancının arazi alımı, şu anda iki hektarla sınırlı olabilir ama, zaten firmalar bir şekilde Türk ortak vasıtasıyla bunu aşabiliyorlar. Dolayısıyla sınırın 30 hektar olması, sonra da Bakanlar Kurulu kararı ile 60 hektara çıkarılmasına karşıyım. Konut satışında sorun yok. Ama, toprak satmak doğru bir şey değil. Bakın, bugün Dubai’de 1 metrekare toprak bile satın alamıyorsunuz. Ancak, 100 yıl kiralayabiliyorsunuz. Birçok ülkede sistem böyle ve yine de çok büyük yatırımlar çekebiliyorlar. Hatta, Dubai’de konut satışı 100 yılla sınırlı. Yani, siz, 100 yıllığına kiralamış oluyorsunuz.


Fiyatlar şişti mi?

ESENYURT VE BEYLİKDÜZÜ FRENLEDİ


Bakın, İstanbul’da  Esenyurt ve Beylikdüzü bölgesinde yapılan konut projeleri, konut fiyatlarının çok ciddi yükselişe geçmesine engel oldu. Ancak, bizim burada metrekaresini 700, en fazla 3 bin euro’dan pazarladığımız gayrimenkullerin, Avrupa’da 8-10 bin euro seviyelerinde pazarlandığını da göz önünde tutmak gerekir.


Kriz, kapıyı çalar mı?

MUTLAKA ETKİLER


Kriz olursa sektör mutlaka etkilenecektir. Ancak ben, kriz ortamında da en iyi yatırım aracının konut olduğunu düşünenlerdenim. Sektör açısından bakacak olursak, elenmeler bekliyorum. Biz de 2012’yi düşük yoğunluklu projelerle geçirme kararı aldık. Maliyetleri düşürmek için de üç arsa satın aldık.


İstanbul silueti

ÇÖZÜM YÜKSEK YAPILARDA


Nüfusun giderek yükseldiğini göz önüne alırsanız, yüksek yapılaşma İstanbul için çözümdür. Ama, bu yapılaşmanın çevresindeki tarihi mirası da korumak gerektiği düşüncesine katılıyorum. Tarihi yarımada gibi yerlerin dışında her yere yüksek yapılar inşa edilebilir.


Siluet tartışmalarına gelince... Sonuçta tüm projeler Büyükşehir Belediyesi’nden siluet onayı almak zorunda. Eğer bu konuda net kurallar olursa tartışmaların da önü kesilir.


Şehri yıkmak ve yeniden yapmak

ORTADA BİR KARMAŞA VAR


Biz şu anda tam da yıkılıp yeniden yapılacak bir bölgeye, Fikirtepe’ye adım attık. 320 hak sahibiyle anlaşma sürecine devam ediyoruz. Ama, Fikirtepelinin aklı karıştırılmaya çalışılıyor. Şimdiye kadar hiç proje yapmamış firmalar, büyük paralar teklif ederek insanların aklını çelmeye çalışıyor.


Halk, artık 1 yılın ardından firma konusunda doğru kararlar alıyor olsa bile en büyük endişelerinden biri şu anda  yükseltilen emsallerin geriye döndürülmesi olasılığı.  ‘Ya evimizden olduğumuz gibi karar geri alınırsa’ gibi bir endişe taşıyorlar. Ben, kendi adıma bir karmaşa olduğunu söyleyebilirim. İşte, bunun için sadece Fikirtepe için değil, kentsel dönüşüm planlanan her bölgede müteahhitle halk arasında resmi bir kurumun olması gerekiyor.


Arz, talebin üstünde mi?

HAYALET OLABİLİRLER


Beylikdüzü, Esenyurt ve Bahçeşehir’de yapılan konutlarda arz fazlası yoktur. Taleple eşit seviyededir. Üstelik, burası merkezi noktalardan talep görür. Mesela, bizim projelerden Bahçelievler, Bakırköy, Aksaray, Eyüp ve Beşiktaş’tan yoğun bir müşteri kitlesi var. Bölgeye satışımız son derece nadir. Sonuçta talep var ki, üretiyoruz. Kendi projelerimizden örnek vereyim: Sattıklarımızın yüzde 80’ini yatırımcı değil, kullanıcı alır. Bir projenin satışını tamamlamadan diğerine başlamayız. Üretim hızımız da ortada. Bu durumda arz fazlasından söz edilebilir mi?

Bölgelerde değil ama,  bazı projelerin kendilerinde arz fazlalığı söz konusu. Hesapsız ve niteliksiz yapılmış projeler var. Bunlar, hayalet şehre dönüşecekler. Çünkü, aile yaşantısına hitap etmiyorlar. Metrekareleri brüt üzerinden yüksek  görünse de yaşam alanları aslında  yetersiz. 3-4 bin daire gibi devasa sayılardan oluşuyorlar. Sadece sosyal yaşam alanlarının değil, asansör sayısı gibi unsurların da bu doğrultuda çözülmüş olması gerekir.  Müşteriler  son derece dikkatli olmalı. Çünkü, satın aldıkları evi, değiştirmek zorunda kalabilirler.


MESLEK Benim mimarim

TARİHİ HİSSETTİREN Sahip olduğumuz tarihi hissettiren dönemleri çok beğeniyorum. Selçuklu ve Osmanlı’yı bu yüzden çok severim.  

Benim mimarım METİN HEPGÜLER

Klasiği beğensem de Metin Hepgüler’i ve onun modernizm anlayışını da severim.

Hayran olduğum yapı DÜNYANIN EN UZUNU

818 metreyle dünyanın en uzun binası olan Burj Dubai. Ziyaret ettiğimde insanın göklere ne kadar yükseldiğini gördüm.

İşyerinde şeytanın avukatı MANTIK İÇİN GEREKLİLER

Bazen hepimiz duygularımızla iş yapıyoruz. Çoklukla mantıklı yapıyı ortaya koydukları için kadromuzda hep varlar.


Bundan sonra

2012 İÇİN DÖRT PLAN


2012’yi düşük yoğunluklu projelerle geçirme kararı aldık. Maliyetleri düşürmek için de üç arsa satın aldık. Biri Bahçeşehir’de. Orada Crown Deluxe’ü geliştiriyoruz. İkincisi Beylikdüzü’nde. Crown Tower’ın hemen yanındaki arsayı satın aldık, orada projeye başlayacağız. Üçüncüsü de Basın Ekspres Yolu üzerinde Güneşli bölgesinde başlayacağımız home ofis projemiz. 200 bağımsız bölümden oluşacak.


Bu arada Fikirtepe’deki dönüşüm hareketine biz de katıldık. 24 bin metrekare arsa üzerinde proje geliştireceğiz.


Gözbebeği proje 

BAHÇEŞEHİR’DEKİ PROJEM

Bahçeşehir’de geliştirmeye başladığımız Crown Deluxe. Gelecekte ondan ‘en modern uydu kent’ diye söz edilecek.

YAŞAM

Çocukluğum

ÇOK HAYLAZ

Çok haylaz, hareketli olduğum söylenir. Hatta düz duvara tırmandığımı söyleyenler bile olmuştu.

İlk param

MİSKET SATARAK

İlk paramı misketlerimden kazandım. 9-10 yaşlarındaydım. İyi oynardım. Kazandığım misketleri biriktirip arkadaşlarıma satardım. Sonra da pul koleksiyonu yapıp satarak para kazanmaya başlamıştım.

Hobim

ÇİFTLİKTE TEK BAŞINA

Çiftlik hayatına duyduğum bir özlem var. Fırsat buldukça hep doğaya gidip toprakla bütünleşmeye çalışırım. Bir çiftliğimiz de var. Genelde yalnız gider toprakla uğraşırım. Kendi diktiğimiz ağaçlar ve bitkilerle uğraşıyorum. Antepli olduğumuzdan aklımız yemekte. Mutfağımızın domatesi, salatalığı, biberi buradan.

Dostum

DOST, KISKANMAYANDIR

Çok arkadaşımız var. Ama yakın dostun sayısı sınırlı. Çünkü, dost menfaat beklemeyen, dürüst ve kıskançlığı olmayandır.



KONUTUN BABACAN KARDEŞLERİ YENİ PROJELERE YELKEN AÇTI (Emlak Rotası, Ekim 2011)


Crown markası ile dikkatleri üzerine çeken Babacan Yapı, hedef büyüttü. 2012 projeleri için şimdiden arsa alımlarına başlayan şirket, 2012 yılı ortalarında İngiliz menşeli bir grup ile Türkiye’de şehir otelciliğine adım atacak. İbrahim ve Mehmet Babacan yönetimindeki şirket, 2013 yılında ise gayrimenkul yatırım ortaklığı kurarak borsaya açılmayı hedefliyor.


Babalarının verdiği sermaye ile henüz 16 yaşındayken, cep telefonu ve aksesuarlarının ticareti ile iş hayatına atılan İbrahim ve Mehmet Babacan kardeşler, bugün konut sektöründe başarılı projelere imza atıyor. Ağabey İbrahim Babacan 33, kardeşi Mehmet Babacan ise 30 yaşında. İki kardeşin, 1996’da atıldıkları iş hayatında en çok zorlandıkları şey; ilk siparişlerini verdikleri andı. İstanbul’daki toptancılardan mal almak için toptancıların kapısını çalan Babacan kardeşler, toplu mal siparişi veren bu küçük işadamlarına başta inanmak istemedi. Ancak ne zaman siparişin parası bir gün sonra banka hesaplarına yatırıldı; o zaman bu küçük dev adamlara olan güvenleri pekişti. Onlar da yaşları küçük olmasına karşın, Gaziantep’te her marka cep telefonu ve aksesuarlarını satarak kısa sürede ciddi bir satış grafiği yakalamayı başardılar.Satışını yaptıkları cep telefonlarında 2 kez bölge birincisi bile oldular. Sonrasında işi bir adım daha yukarıya taşıyarak, İstanbul’dan mal alıp satmak yerinde aynı sektörde ithalat yapmak için kolları sıvadılar. Kısa sürede 50’ye yakın ülkeden ithalat gerçekleştirdiler. Türkiye’de 500 civarında bayi ile birlikte çalışmaya başladılar. İbrahim ve Mehmet isimlerinin baş harflerini kullanarak kurdukları İMTEL şirketi aylık 50 bin parçalık, ithalat rakamına ulaştı. Türkiye’de 5 yurtdışında 2 şube açtılar.Gümrük kotası inşaatçı yaptı

2005 yılında gümrük kotalarının yükseltilmesinin ardından yeni sektör arayışına giren kardeşler, inşaattaki canlanmayı da göz önüne alarak rotayı bu yöne çevirdi. Un fabrikası sahibi ve aynı zamanda İstanbul Bahçelievler’de inşaat işleri yapan babaları Fehmi Babacan’ın desteğini de alan Babacan kardeşler, Babacan Yapı’yı kurarak ilk inşaat projesini, 2006 ‘da Avcılar Denizköşkler’de gerçekleştirdi.


2009’a kadar Bahçelievler ve Avcılar bölgesinde faaliyet gösteren kardeşler, bu tarihten sonra Beylikdüzü’nde Crown markası adı altında 4 proje hayata geçirdi. Projelerden birinin teslimi gerçekleşti. Bir diğerinde teslime 2-3 ay kaldı. Babacan Yapı, geçtiğimiz ay Bahçeşehir’de 115 milyon dolarlık yeni yatırıma başladı.


Bugün firmanın bünyesinde 90’a yakın beyaz yakalı görev yapıyor. Babacanların bundan sonraki hedefleri de bir hayli iddialı. Ancak çocuk yaşta iş hayatına atılan ve gerçek başarılara imza atan Babacan kardeşlerin, hedeflerine ulaşması hiç de zor görünmüyor. İki kardeşi, daha yakından tanımak ve gelecek ile ilgili hedeflerini öğrenmek için evlerinde ziyaret ettik. Keyifli sohbetimizde iki kardeşin son çeyrek projelerini, 2012 yatırımlarını ve gelecek planlarını masaya yatırdık.


İki yeni proje hazır


Yılın son çeyreği için yeni projelerine start vermek üzere Beylikdüzü’nde Crown Towers projesinin yanındaki 8 dönüm araziyi satın alan Babacan kardeşler, 30 milyon dolarlık yeni bir yatırımla yakın zaman da Crown Towers 2 projesine kazma vuracak. 34 katlı konut projesinde belli katlarda Crown Towers 1 ile köprü kurularak bağlantı sağlanacak. Babacan Yapı’nın yılın son çeyreğindeki bir diğer projesi ise İstanbul, Beylikdüzü’ndeki Migros’un hemen yanında satın alınan arazi üzerine inşa edilecek. Crown Plaza adı verilecek projede konuta yer verilmezken, bünyesinde ticari yapılar yer alacak. Hazırlanan projenin yatırım maliyeti ise yaklaşık 17 milyon doları buluyor. Crown Plaza’nın bünyesinde 50 metrekareden 400 metrekareye kadar farklı alternatifleri barındıracak 60 ofis ve her biri bin metrekare olan 17 adet mağaza bulunacak. Metrekare fiyatları ise 8 ile 10 bin TL arasında seyredecek.


Crown serisi devam edecek


İnşaata 2005 yılında İstanbul, Bahçelievler ve Avcılar bölgesinde yaptıkları projelerle adım atan Babacan kardeşler, 2009’a kadar 20’ye yakın bina yaptı. 2009’da ise “Crown” markasını yaratan kardeşler, bu marka ile 2009-2011 döneminde 4 seriye imza attı. Firma yakın dönemde üreteceği yeni konutlarda da Crown markasını kullanmaya devam edecek. Markalarına güvenen ve ürettikleri projelerden daire alan kişilere en az yüzde 20 kazandırdıklarını dile getiren Babacan kardeşler, yeni projelerde ise kazanç konusunda bir hayli iddialı. Özellikle Crown Deluxe, yüzde 250 kazanç vadi ile öne çıkıyor.


CROWN RESIDENCE’TA SON DAİRELER


2010’un ilk aylarında Beylikdüzü’nde hayat bulan proje, Babacan Yapı’nın Crown markası ile gerçekleştirdiği ikinci proje olarak dikkat çekiyor. Proje kapsamında konut teslimatlarının 1-2 ay içinde başlaması bekleniyor. Bir yıl gibi kısa bir sürede yatırımcısına yüzde 30 kazanç sağlayan projede sınırlı sayıda kalan evler, metrekare fiyatları ortalama bin 350 liradan işlem görüyor. 99 daire ve 2 bin 500 metrekare alan üzerine kurulan, 9 mağazaya sahip rezidansta tapular hemen veriliyor. Crown Residence’ta 1+1’den 3+1’e farklı metrekarelerde 5 daire seçeneği yer alıyor. En küçük daire tipi 95 metrekareden başlıyor, 214 metrekareye kadar çıkıyor.


CROWN PARK’TA TESLİMLER BAŞLADI


Crown serisinin ilki olan Crown Park, tam bir butik proje olarak 2009’da inşa edilmeye başladı. Sekiz katlı ikiz bloktan oluşan projede toplam 54 daire yer alıyor. Geniş ve ferah ev tercihine uygun yapılan konutlarda 3+1 ve 5+2 daire seçeneklerinin dışında seçenek bulunmuyor. Teslimlerin başladığı projede evlerin ikinci el satışları da başladı.


CROWN TOWERS HIZLA YÜKSELİYOR


Babacan Yapı’nın hayata geçirdiği Crown Towers, Beylikdüzü’nde konumlandırılıyor. 2010 Mayıs ayında temeli atılan projenin 2012’de teslim edilmesi planlanıyor. Proje kapsamında stüdyo, 1+1, 2+1 ve 3+1 olmak üzere 400 konut bulunuyor. Yatırım maliyeti 40 milyon dolar olan Crown Towers’ta metrekare fiyatları bin 100 liradan başlıyordu. Şu anda metrekare fiyatları ortalama bin 400 liraya kadar ulaştı. Yatırımcısına kısa sürede yüzde 27’lik kazanç sağlayan projede teslim dönemine kadar fiyatların bin 750 ile 2 bin TL aralığına çıkması öngörülüyor. Projenin detaylarını anlatan İbrahim Babacan, tünel kalıplarda Türkiye’deki üretim standartlarının dışına çıkarak tavan yüksekliği 2 metre 98 santim olan özel tünel kalıp yaptırdıklarını, bu kalıpları yerleştirmek için gerekli vinçleri Türkiye’de temin edemedikleri için, Amerika’ya özel vinç üretimi siparişi verdiklerini dile getiriyor. Standartların dışına çıkılarak yapılan bu operasyon için harcanan para ise 1 milyon doların üzerinde. Üstelik bu maliyetin projeye yansımaması için, gider doğrudan şirketin demirbaşları arasına eklenmiş.


2012 için düğmeye basıldı


2011 yılında birbiri ardına yeni projeleri hayata geçiren Babacan Yapı, anlaşılan o ki; 2012’de de adından sıkça söz ettirecek. Prensip olarak önce arsayı satın alan ve prensip olarak ortaklı iş yapmayan kardeşler, yeni yıl için geliştirecekleri olası projeler konusunda da arsa yatırımına başladı. Bahçeşehir ve Başakşehir bölgelerinin tam ortasında kalan Kayabaşı’nda 3 yeni arsa alındı. Resneli Çiftliği olarak anılan bölgede yer alan bu araziler 21, 15 ve 6 dönüm olmak üzere üç parçadan oluşuyor. Toplamda 42 dönüm yeni arazi alan Babacan kardeşler, yeni arazi ile ilgili projelendirmeyi yılsonunda şekillendirecek. Bu bölgedeki yeni yatırım 2012 başında hayata geçirmeyi planlıyorlar.


Deluxe satışı sürüyor


Geçtiğimiz ay Bahçeşehir’de Crown Deluxe projesine başlayan Babacan Yapı proje çok yeni olmasına rağmen şimdiden yüzde 20’in üzerinde satış grafiği yakaladı. Projenin arazisi Akbatı-Garanti Koza ortaklığından satın alındı. 1+1’den 4+1’e kadar uzanan rezidans seçenekleriyle satışa sunulan Crown Deluxe’te yüksek katlarda bahçe ve teras keyfi bir arada sunulacak. Mimarisindeki estetik çizgileriyle dikkat çeken proje bir o kadar da bulunduğu bölgenin avantajlarıyla öne çıkıyor. “Her Adımda Hayat” sloganıyla tanıtımları yapılan Crown Deluxe projesinin bulunduğu adada yapımına başlanan TED Koleji, Akbatı Alışveriş Merkezi, Tam Teşekküllü Hastane, Festival Park, 20 bin metrekarelik alana sahip Club İstanbul Spor Kulübü ile ünlü restaurant ve kafelerin bulunduğu Fransız Sokağı yer alıyor. Rezidans ve bahçe teras konseptiyle tasarlanan Crown Deluxe 24 katlı kulelerden oluşuyor. Üst katlardaki daireler Bahçeşehir bölgesi, Küçükçekmece Gölü manzaralı. Projede metrekare fiyatları 15 Ekim 2011 tarihine kadar ortalama bin 750 TL’den satılacak. 15 Ekim sonrasında metrekare fiyatları 2 bin TL civarına çıkacak. Bölgede benzer projelerde metrekare fiyatları 3 bin ile 3 bin 500 TL arasında değişiyor. Proje tesliminde metrekare fiyatlarının 5 bin TL seviyesinde olması öngörülüyor.


Silivri ve Çatalca’yı kolluyor


Babacan Yapı, yeni projeler için arsa stokunu büyütmeye de devam ediyor. Firmanın önceliği ise Beylikdüzü, Esenyurt ve Bahçeşehir. Ancak Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın çılgın projeleri iki kardeşi bir hayli etkilemiş. Çocuk yaşta atıldıkları ticaret hayatında bugüne kadar doğru adım atarak ilerleyen İbrahim ve Mehmet Babacan kardeşler, başbakanın işaret ettiği Çatalca’nın Silivri’yle buluştuğu bölgelerinden arazi arayışına başladı. Babacan Yapı, doğru lokasyonda ve alınabilir, makul fiyatlarda arsa buldukları taktirde bu bölgelere de yatırım yapmayı planlıyor. Hazırlayacakları projelerin yazlık ve kışlık ayrımı olmaksızın her iki seçeneği de bir arada barındıran projeler olacağını dile getiren Babacan kardeşler, Anadolu yakasında ise özellikle Kartal bölgesini gözüne kestirmiş durumda.


“Konut alan kişiler ev alırken, metrekare ölçülerine hiç dikkat etmiyor. Projeden daire almak isteyen birçok yatırımcı konut almak için inşaat firmalarına geldiklerinde “Ben 1+1, 2+1 veya 3+1 ev satın almak istiyorum” diyor. Oysa mevcut metrekarelerin yaşanabilir olup olmadığı sorgulanması gerekiyor. Aksi taktirde ev alan kişi, projeler tamamlandığında hayal kırıklığına uğrayabilir.” 


Özlem Babacan, Mehmet Babacan’ın eşi. 2004’te dünya evine giren çiftin Emirhan adında bilgisayar oyunlarına düşkün beş yaşında bir oğlu var. Özlem Hanım’ın vazgeçilmezleri arasında eşi ve oğlu Emirhan ile birlikte vakit geçirmek geliyor. Eşi ile aksiyon filmleri izlemekten keyif alan Özlem Hanım, Antep mutfağında bir hayli iddialı. Yakın gelecekteki planı ise Crown Deluxe Bahçeşehir projesinde 4+1 bahçe teras dairede yaşamak.


Otelciliğe yeşil ışık


İş hayatına GSM sektöründe giren, ardından inşaatta başarılı projelere imza atan Babacan Yapı’nın gelecek planları da hazır. İnşaatta büyümeyi sürdürecek olan İbrahim ve Mehmet Babacan kardeşler, hedefleri arasına otel inşası ve işletmesini de ekledi. Bununla ilgili altyapı çalışmalarını sürdüren firma, İngiliz menşeli birkaç zincir otel grubu ile görüşmelerini sürdürüyor. Türkiye’ye ilk kez Babacan Yapı ile giriş yapmayı planlayan İngiliz otel markalarından biri ile anlaşma sağlanırsa, İbrahim ve Mehmet Babacan kardeşler, İstanbul’da otelciliğe adım atmış olacak.

Şehir otelciliği alanında sektöre giriş yapmayı hedefleri arasına alan Babacan kardeşler, hali hazırda Taksim ve Sultanahmet bölgesinde uygun yer arayışını sürdürüyor. Şehir otelciliği için Anadolu yakası da değerlendiriliyor. Firma, 2012 ortalarına kadar otelciliğe geçiş yapmayı hedefliyor.


GYO kuracaklar


İbrahim ve Mehmet Babacan kardeşler, bir sonraki hamlelerini “borsaya açılmak” olarak özetliyor. Gelecek birkaç yıl içinde şirket, gayrimenkul yatırım ortaklığı kurarak borsaya açılmayı planlıyor. Tarihini bile belirleyen Babacan kardeşler, borsaya GYO ile giriş tarihini 2013 yılı olarak veriyor. Geliştirdikleri projelerde ticari gayrimenkullerin hiçbirini satmayan kardeşler, buraları kiralayarak gelir elde ediyor. Şirket, kira gelirlerini gayrimenkul yatırım ortaklığı planlarının “küçük filizleri” olarak adlandırıyor. Bugüne kadar konut ve yaşam alanlarını iç içe sunan Babacan Yapı’nın yakın gelecekte AVM yapımına ilişkin bir projesi bulunmuyor.


Gerçekleştirdikleri projelerin yüzde 95’inin yanında çarşının olmasına ve içinde marketin, kuru temizlemenin, kuaförün bulunmasına özen gösterdiklerini dile getiren Babacan kardeşler, bundan sonra da üretilecek projelerde bu tür özelliklere dikkat edeceklerini, ancak yakın gelecekte AVM yatırımına yönelmeyi planlamadıklarını söylüyor. Babacan Kardeşler, şirketlerini konut sektöründe büyütmeyi tercih ediyor.


“Babamızın gücünü arkamıza alarak inşaata girdik. İbrahim Bey ile birlikte omuz omuza, dirsek dirseğe çalışıyoruz. Ancak biz bir aile şirketi olmaktan çok, kurumsal bir kimlikle hizmet veriyoruz. Gelecek planlarımız arasında borsaya açılmak yer alıyor. Borsaya açılmanın en önemli şartı hiç şüphesiz kurumsal kimlik. Biz, bugüne kadar attığımız tüm adımlarda kurumsal kimlik bilinci ile hareket ettik.” 


Kredi ile iş yapmıyor


GSM sektöründe gümrük kotalarının yükselmesi ile birliikte inşaata yönelen Babacan Yapı’nın finansman modeli de oldukça dikkat çekici. Bu güne kadar gerçekleştirdiği projelerde kredi kullanmayan firma, emin ve sağlam adımlarla tamamen kendi öz kaynaklarını kullanarak hareket ediyor. Ekonomilerde zeminin çok kaygan olduğunu belirten İbrahim Babacan, ayağını yorgana göre uzatmaktan yana olduklarının altını çiziyor. İbrahim Babacan yeni projelerinde de kredi kullanmayı düşünmediklerinin de altını çiziyor. Ekonomilerde her an her türlü değişikliğe hazırlıklı olmak gerektiğini belirten İbrahim Babacan, “Bizim kaybedecek çok şeyimiz var. Riske atacak, kolay para kazanmadık. 13 yaşından bu yana iş hayatının içindeyiz ve alın terimizi riske atma şansımız yok” diyor.


Önerilen Bağlantılar : TOKİ Aksaray kura