Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Haseki Hastanesi – Fatih – İstanbul

Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan tarafından yaptırılan hastanedir. 1843 yılında kadınlara tahsis edilen Haseki Hastanesi, 1998 yılında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne dönüştü.



Haseki Hastanesi – Fatih – İstanbul

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi



Haseki Hastanesi’nin tarihçesi nedir?


Haseki Darüşşifası’nın inşaatı 456 yıl önce tamamlandı. 1843 yılında kadınlara tahsis edildi. Bir dönem kadınlar hapishanesine dönüştürüldü. Bakımsızlıktan harab oldu, onarıldı. Deprem ve yangın gibi nedenlerle çöktü, yeniden diriltildi. Bugün, yeni açılan modern ek binası ile birlikte Sağlık Bakanlığı'na bağlı tam teşekküllü bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak yine ayakta, Türk Halkı’nın ve Türk Tıbbı’nın hizmetinde.


Kanuni Sultan Süleyman'ın hasekisi, II. Selim'in annesi "Hürrem Şah" yani "Haseki Sultan", bugün Haseki Hastanesi'nin bulunduğu Avratpazarı mevkiinde, Mimar Sinan'a cami, medrese, imaret, sıbyan mektebi ve darüşşifa ihtiva eden bir külliye inşaa ettirdi. Haseki Külliyesi'nin şöhreti semtin adını aşınca bölge "Haseki" adıyla anılmaya başlandı.


Haseki Sultan Darüşşifası' nın inşaatı 1550 yılında tamamlandı. Zaman içinde değişen fonksiyonuna uygun olarak isim değiştirdi. 1551 tarihli vakfiyesinde; darüşşifanın genel bir tedavi kurumu olduğu açıkça belirtilir.Vakfiyede sağlık personeli olarak; iki doktor, bir kehhal (göz hekimi), bir cerrah, bir eczacı, dört hastabakıcı ile idrar şişelerine bakan iki hizmetli öngörülmektedir. Vakıf koşullarına göre, idari ve yardımcı görevliler ile birlikte darüşşifada çalışanların sayısı 28’dir. Bu sayı zamanla artmıştır. 1558 yılında görevlilerin ücretleriyle birlikte Haseki Darüşşifası' nın gideri, 114.550 akçeydi.


Darüşşifa, 1843 yılında, kadınlara tahsis edildi. Bu tarihten sonra; kimsesiz, bakıma muhtaç, evsiz barksız hasta ve çaresiz kadınları tedavi eden bir kadın hastanesi oldu. 1869'da Zaptiye Müşirliği'nin yönetimine geçti ve "Nisa Tevkifhanesi" adını aldı. Artık halk arasında "Haseki Zindanı" adıyla tanınıyordu. Bir ara tevkifhanenin iki koğuşu boşaltılıp 30 yataklı bir hastane haline getirildi ve hasta tutuklu kadınlara ayrıldı. Resmi yazışmalarda, “Haseki Tevfikhanesi’nde Bulunan Nisa Hastanesi" adı kullanılıyordu. Zaptiye Müşirliği'ne bağlı olduğu yıllarda, yatan hastalar, zaptiye hekimleri tarafından tedavi ediliyor, zaman zaman da dışarıdan başvuran kadın hastalara poliklinik hizmeti veriliyordu. Bir odasında muhtaç aceze kadınlar barınıyor, diğer bir odası ise kadın tutukevi olarak kullanılıyordu. Bu dönemde, hekimler başka görevleri nedeniyle hastaneye 10-15 günde bir gelebildikleri için düzenli tedavi yapamıyordu. llk olarak 1871 yılında bir eczacı ile Dr. Kiyako, 1872'de de ikinci bir hekim, daimi statüde görevlendirildi.


Mart 1880'de hastanenin yönetimi Şehremaneti'ne (belediye) geçti. Hastalar ile mahkum kadınlar, Sultanahmet'te yeni yaptırılan Nisa Tevkifhanesi'ne nakledildi. Bakımsızlıktan harabeye dönmüş olan darüşşifaya da düşkünler kabul edilmeye başlandı. Şehremaneti 1884'de Moralı Ali Şefik Bey' in konağını satın alıp onardı. Böylece 1885'te yatak kapasitesi 100'e yükseldi. Bir süre sonra eski bir bina olan bu konak da ihtiyaca cevap veremez oldu. 1889'da yıktırıldı, yanındaki Salih Paşa Konağı'nın bahçesinden bir bölüm istimlak edildi. m istimlak edildi. Bu arsa üzerinde, Mimar Patrocle Kompanaki'nin planına göre, o yıllarda Avrupa' da çok revaçta olan pavyon sisteminde modern bir hastane yapılmaya başlandı. Bu plana göre hastanede 12 ahşap koğuş, ameliyathane, sterilizasyon odası, iki katlı bir memurlar dairesi ile bir aceze (düşkünler) pavyonu yer alacaktı. Ocak 1891'de, dahiliye ve hariciye pavyonlarıyla, ameliyathane, memurlar dairesi ve bazı müştemilat hizmete girdi. Son derece modern ameliyathanesi sterilizasyona çok uygun bir şekilde tavanı kubbeli olarak inşa edildi, yağlıboya ile boyandı, duvarları da camla kaplandı . Yurdumuzda asepsi ve antisepsi ilk kez burada uygulandı. Yatak sayısı 200'e çıktı ve 1893 yılında pavyonlara hasta kabul edilmeye başlandı. 10 Temmuz 1894 günü meydana gelen büyük depremde darüşşifa binası büyük hasar görünce boşaltıldı.


Hastane, 1908'de, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra belediyeye bağlı olarak kurulan, Müessesat-ı Hayriye-i Sıhhiyye Müdüriyeti'ne bağlandı. Burada barınan düşkünler ile sakatlar Darülaceze'ye nakledildi. Böylece yatak sayısı 250'ye yükseltildi. Sulu konak arasıhastaneye dahil edilerek cadde üzerindeki mutfak poliklinik haline getirildi. Arka tarafta da büyük bir mutfak ve müstahdem lojmanı yapıldı.


1910' da ahşap pavyonlar, 1911-1913 yıllarında boş olan darüşşifa binası onarıldı. Tarihi darüşşifa binası, "Haseki Meccanın Müşahedehanesi" adıyla akıl hastalarının gözlem ve tecriti için kullanılmaya başlandı. 1911 yılında temeli atılan Nurettin Bey Pavyonu araya giren Balkan ve 1. Dünya Savaşları nedeniyle tamamlanamadı. Ancak 1924 yılında hizmete girebildi. 50 yataklı bu pavyon ile yatak sayısı 300' e yükseldi. 1918' de çıkan bir yangın tarihi darüşşifa binasını yeniden harabeye çevirdi. Dönemin Vali ve Belediye Başkanı Lütfi Kırdar'ın gayretleriyle 1946'da onarıma alındı, 1948 yılında yeniden faliyete geçirildi. Cumhuriyetin ilk yıllarında hastanenin adı " Türkiye Cumhuriyeti İstanbul Şehremaneti Haseki Nisa Hastanesi" 1930' larda ise "Haseki Kadınlar Hastanesi" idi. 1933 Üniversite Reformu' nda, Haydarpaşa' da bulunan Tıp Fakültesi İstanbul yakasına nakledilince; fakültenin kadın-doğum, tedavi ve farmakoloji ile II. hariciye klinikleri Haseki Hastanesi'ne yerleştirildi. Bu sırada müstahdem lojmanı yıkılarak yerine 200 kişilik bir anfi yapıdı. Kısa bir süre sonra üst katına bir kat eklenerek 1935' te 35 yataklı bir septik doğum servisi açıldı. Kadın-Doğum kliniğinin buradan, 1967'de Cerrahpaşa'ya taşınıncaya kadar, yaptığı çalışmalar hastaneye bir doğum hastanesi görünümünü kazandırdı.


İstanbul' da 1951 yılında uygulamaya konulan Klaskon Yasağı'nın anlaşılması için, Fahrettin Kerim Gökay'ın vali ve belediye reisi olduğu 1952 yılında, hastane bahçesinde yapımına başlanan bir binaya, sembolik olarak "Klaskon Yasağı Pavyonu" adı verildi. İnşaat, belediyeden sağlanan ödeneğe eklenen bağışlarla kısa sürede tamamlandı. Klaskon Yasağı Pavyonu, 23 Kasım 1953 günü törenle hizmete girdi. 1962 yılında bu pavyonun üzerine 60 yataklı ikinci bir kat çıkıldı. Burada İ.Ü. Tıp Fakültesi kadın-doğum kliniği 1967' de Cerrahpaşa' ya taşınınca, çevre halkına hizmet amacıyla yeni bir kadın-doğum kliniği açıldı. Hastane bünyesinde; 1965'de; fizik tedavi ve rehabilitasyon, elelektro-ensefalografi ve miyelografi merkezleri, 1968'de psikoloji laboratuvarı kuruldu. 1972' de yeni Nureddin Bey Pavyonu faaliyete geçti.Darüşşifa binası 1946'da onarılarak Haseki Hastanesi'nin polikliniği olarak yeniden kullanıma girdi. Vakıflar İdaresi' ne bağlı olan Haseki Külliyesi 1963'de genel onarıma alındı . Onarım çalışmaları tamamlandıktan sonra Darüşşifa binası 1974 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kiralandı ve dini eğitim kurslarına tahsis edildi.


1994 yılında imzalanan protokolle Sağlık Bakanlığı’na devredilen Haseki Hastanesi eğitim hastanesine dönüştürüldü. 1998 yılında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi adını alarak faaliyetlerini sürdürdü.


2006 yılı başında açılan ek hizmet binasının temeli Op. Dr. Alaattin YAVAŞÇA’nın başhekimliği döneminde 1985 tarihinde atıldı. 21 yıl boyunca kaba inşaat olarak bekleyen proje, Op. Dr. Haldun ERTÜRK’ün başhekimliği döneminde yeniden canlandırıldı. Gerekli protokollerin imzalanması ve İl Özel İdaresi’nden gerekli ödeneğin ayrılmasını takiben nihayet 09.07.2004 tarihinde 9.818.500 TL bedelle ihale edilerek kısa bir zamanda bugünkü halini aldı. Ek hizmet binasında Ortopedi ve Travmatoloji, Kulak Burun Boğaz, Beyin Cerrahisi, Göz, Üroloji, Genel Cerrahi Kliniklerinin yerleştiği 114 adet, banyo, tuvalet, telefon ve televizyonlu hasta odası, 206 hasta yatağı, 14 ameliyathane, 16 yoğun bakım ve reanimasyon ünitesi, Biyokimya, Klinik Biyokimya ve Mikrobiyoloji Laboratuvarları, son sistem sterilizasyon birimi, otomatik ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemi bulunmaktadır.


2012 yılı başında Kızılay Poliklinik binası hizmete açıldı.



Haseki Hastanesi hastane yöneticisi kimdir?


Op. Dr. Ömer Sarılar: 12.04.1962 tarihinde Sivas’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini aynı ilde tamamladı. 1986 yılında İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu. İki yıllık zorunlu hizmetini takiben 1988 yılı Ağustos ayında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği’nde uzmanlık eğitimine başladı. Uzmanlık eğitimini takiben aynı klinikte Üroloji Uzmanı olarak görev yaptı. 21 Mayıs 2012 tarihinde başhekimlik görevine atandı. Evli iki kız babasıdır.



Haseki Hastanesi Başhekimi kimdir?


Doç. Dr. Mahmut Çivilibal: 1966 yılında Van’da doğdu. 1984’te Van Atatürk Lisesini ve 1990’da İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Kahramanmaraş Merkez Ilıca Sağlık Ocağı'ndaki devlet hizmeti yükümlülüğü sonrası 1 yıl İstanbul Bakırköy Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde pratisyen hekim olarak çalıştı. 1992’de Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kliniği’nde uzmanlık eğitimine başladı. Ardından aynı kliniğe Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olarak atandı. Sekiz yıllık Genel Pediatri uzmanlığı sonrası 2004-2007 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı’nda yan dal uzmanlık eğitimi aldı. 2007’de Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Kliniği’ne Çocuk Nefrolojisi uzmanı olarak yeniden döndü. 2010 yılında Doçent ve Çocuk Kliniği Şef Yardımcısı oldu. Aynı yıl, halen devam etmekte olduğu Haseki Tıp Dergisi’ne Editör olarak seçildi. Nisan 2013’te Çocuk Kliniği Eğitim Sorumlusu olarak görevlendirildi. 06 Ağustos 2013 tarihinde başhekimlik görevine atandı. Evli ve 2 çocuk babasıdır.



Haseki Hastanesi’nde hangi poliklinikler bulunuyor?


Anestezi Polikliniği, Bera Polikliniği, Cildiye Polikliniği, Çocuk Cerrahi Polikliniği, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği, Diyabet Polikliniği, Doktor Çalışma Cetveli, Efor Testi Polikliniği, Ekokardiyografi Polikliniği, Endorkrinoloji Polikliniği, Enfeksiyon Hastalıkları Polikliniği, ESWL Polikliniği, Fizik Tedavi Polikliniği, Gastroentroloji Polikliniği, Genel Cerrahi Polikliniği, Genel Dahiliye Polikliniği, Glokom Polikliniği, Göğüs Hastalıkları Polikliniği, Göz Polikliniği, Hematoloji Polikliniği, Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği, Kalp Damar Cerrahi Polikliniği, Kardiyoloji Polikliniği, Kemoterapi Polikliniği, Kulak Burun Boğaz Polikliniği, Meme Polikliniği, Nefroloji Polikliniği, Nöroloji Polikliniği, Nöroşirurji Polikliniği, Odiyometri Polikliniği, Onkoloji Polikliniği, Ortopedi ve Travmatoloji Polikliniği, Periton Diyaliz Ünitesi, Plastik Cerrahi Polikliniği, Psikiyatri Polikliniği, Psikoloji Laboratuvarları, Sistoskopi Ünitesi, Şaşılık Polikliniği, Ürodinami Ünitesi ve Üroloji Polikliniği. 



İBB Haseki Hastanesi’nin arsasını Hazine’ye mi verdi?


Haseki Hastanesi – Fatih – İstanbul



Taraf Gazetesi' nin 31 Ekim 2013 tarihli haberine göre Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan tarafından yaptırılan tarihi Haseki Hastanesi’nin yine tarihi bir trampa ile Hazine’ye devredildiği ortaya çıktı.


İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Maliye Bakanlığı arasında gerçekleşen trampa işleminde, belediyenin Haseki Hastanesi’nin arsaları karşılığında, Hazine’den konut, alışveriş merkezi için yeni arsalar aldığı belirlendi. Söz konusu trampa ise, ekonomi kurumları arasında da tartışma konusu oldu.

İstanbul’daki “asrın trampasının” hikayesi şöyle:


TRAMPADA İKİNCİ PERDE


Bazı AKP’li belediyelerin vergi borçlarını “cami arsaları” ile kapatmasının ardından, yine bazı AKP’li belediyelerin, hastane ve sosyal tesis arazileri ile Hazine arazilerini trampa ederek milyonlarca liralık arsa rantı sağladığı ortaya çıktı. Bunun en ilginç örneklerinden birisinin ise Maliye Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında Haseki Hastanesi için trampanın olduğu belirlendi.


Taraf’ın ulaştığı belgelere göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Hürrem Sultan tarafından yaptırılan ve halen de Haseki Hastanesi olarak kullanılan arsaları ve Bağcılar Hastanesi’nin arsalarını, Hazine’ye dolayısıyla Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne devretti. Bunun karşılığında ise İstanbul’un değişik semtlerinde bulunan, konut, alışveriş merkezi gibi yapılaşmaya uygun Hazine arsaları belediyeye verildi.


HAZİNE BORÇLU ÇIKTI


Devir teslim işleminden önce, hastanelerin arazileri ve Hazine’den belediyeye verilecek arazilerin değer tespitleri yapıldı. Bunun için Haseki ve Bağcılar Hastanesi’nin arazileri için 167 milyon liralık değer biçilirken, Hazine’den belediyeye geçen arsalar için ise 75 milyon liralık değer biçildi. Aradaki farkın ise yeni arsalar ile kapatılması kararlaştırıldı. Bu çerçevede, belediye İstanbul’da yeni Hazine arsa arayışlarına başladı.


MEZARLIK YERİ DE VAR


İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Hazine’ye devredilen arsaların üzerinde bulunan yapılarla ilgili de bilgiler verildi. Buna göre, Hazine’ye devredilen arsalar üzerinde, hastane blokları, dükkânların yanısıra mezarlık yeri de bulunuyor. Hazine tarafından belediyeye verilen arsaların bir kısmı boş bulunurken bir kısmı da, üzerinde değişik amaçlarla kullanılan yapılar yer aldı. Ancak söz konusu arsaların tamamı da yapılaşmaya uygun bulunması dikkat çekti.


Trampa operasyonu neden yapıldı?


Haseki Hastanesi’nin, yeni araziler karşılığında Hazine’ye devredilmesi kafalarda soru işaretlerinin oluşmasına yol açtı. Buna göre, Haseki Hastanesi’nin Hazine’ye devredilmesi ile sağlanan avantajlar şöyle:


» İstanbul Büyükşehir Belediyesi, karşılıksız olarak “imara açılabilecek” araziler elde etme imkânı sağlıyor.


» Bu yöntemle, belediyenin kasasından para çıkmadığı için, Hazine arazilerinin alımı da yönetim organlarında tartışılmamış oluyor.


» Hazine’den alınan araziler üzerinde öncelikle imar değişikliği yapılıyor ve ardında da satışa sunuluyor veya yeni projeler için kullanılıyor. Böylece, 100 liraya alınan bir arsa imar değişikliği ile birlikte iki katı üç katı değere ulaşıyor.


» Hastane, okul ve cami gibi sosyal tesislerin arsaları daha çok hayırseverler tarafından bağışlandığı için hiçbir şekilde alınıp satılamıyor. Söz konusu arsalar, Hazine’ye devredilince bu kez üzerinde işlem yapmanın yolu da açılıyor.


» Hastanenin veya caminin arsası ile ilgili proje üretmenin yolu açılıyor.


» Ayrıca hastanelerinin Hazine’ye devredilmesi ile birlikte, hastanenin arsasının üzerinde yetki kullanılmasının da yolu açılacak. Örneğin, hastanenin özelleştirilmesi gibi bazı kararlar alınabilecek.



Haseki Hastanesi iletişim bilgileri nelerdir?


Adres Millet Cd. Aksaray / Fatih -İSTANBUL 

Telefon +90 (212) 529 44 00

Fax +90 (212) 589 62 29

E-Posta hasekikalite@hasekihastanesi.gov.tr

Web: www.hasekihastanesi.gov.tr




Önerilen Bağlantılar : Anneler günü konut kampanyaları, TOKİ Aksaray kura