Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Hanehalkı geliri

TÜİK tarafından hane halkının toplam gelirinin ve giderinin hesaplanması yoluyla elde edilen verilerdir. 2011 yılı itibariyle ortalama yıllık hanehalkı kullanılabilir geliri 24 bin 343 TL iken 23 Eylül 2013'de yapılan açıklamaya göre 2012'de bu rakam 26 bin 577 TL oldu...






Aile nedir?



Evlilik, kan bağı ve yasal yollarla birbirine bağlı, karşılıklı hak ve yükümlülüklerle bir arada yaşayan insan topluluğudur.



Hanehalkı nedir?



Aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın aynı konutta yaşayan bir veya birden fazla kişiden oluşan topluluktur.



Hanehalkı geliri nedir, nasıl hesaplanır?



Tüm Türkiye’deki hanelerin, hane üyelerinin toplam gelirlerinin ortalamasıdır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından aylık olarak kaydedilir, gerekli hesaplamaların ardından yıllık olarak açıklanır. 

Hanehalkı geliri, “Aile Haftası” gibi özel günler için de hesaplanır ve açıklanır: 


İstatistiklerle Aile, 2012


“Türkiye İstatistik Kurumu, 2012 yılından itibaren özel günlerde günün önemine atfen özel yayın ya da haber bülteni yayımlamaya başlamıştır.


Bu kapsamda, 13-19 Mayıs Aile Haftası’na özel olarak bu haber bülteni hazırlanmıştır. Haber bülteninde, ülkemizdeki aile yapısını ortaya koyan temel istatistiklere yer verilmiştir. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 15 Mayıs günü Uluslararası Aile Günü (International Day of Families) olarak 1994 yılından beri kutlanmaktadır. Her yıl ailenin korunması ve güçlendirilmesi amacıyla bu güne özel belli temalara dikkat çekilmektedir. Uluslararası Aile Günü’nün bu yılki teması, “Sosyal Entegrasyon ve Kuşaklararası Dayanışmayı İlerletmek”tir. Ülkemizde 15 Mayıs gününü içine alan hafta ise Aile Haftası olarak kutlanmaktadır.”



Hanehalkı gelirini bildiren istatistik hangisidir? 



TÜİK, hanehalkı geliri ile ilgili iki araştırma yapmaktadır. Hanehalkı Bütçe Araştırması’nda hanehalkının gideri; Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi’nde ise hanehalkının geliri hesaplanıp açıklanır. 


Hanehalkı Bütçe Araştırması, ilk kez 1987’de yapılmış. İkincisi 1994 yılında gerçekleşktirilmiş. 2002 yılından itibaren ise her yıl düzenli olarak yapılmakta.


Gelir ve Yaşam Koşulları Anketi ise 2006 yılında ve sonraki tüm yıllarda düzenli olarak yapılagelen bir istatistik çalışması. 


Türkiye’de hanehalkı geliri en güncel bilgilerle nasıl ifade edilir?


17 Eylül 2012 tarihinde saat 10:00’da yapılan 10902 sayılı açıklamada 2011 yılına ait  Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın sonuçları şöyledir; 


“Ortalama yıllık hanehalkı kullanılabilir geliri 24 343 TL’dir.


Türkiye’de hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 24 343 TL iken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelir ise 10 774 TL’dir. 


İstanbul Bölgesi 14 873 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge durumundadır. Bunu, 12 924 TL ortalama gelir ile Ege Bölgesi izlemektedir. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 5 418 TL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’dir.


2012 yılına ait  Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın sonuçları ise 23 Eylül 2013 tarihinde saat 10:00’da TÜİK’in resmi internet sitesinden (www.tuik.gov.tr) basın bülteni şeklinde duyurulacak.



Türkiye’nin Hanehalkı Bütçe Araştırması’nın güncel sonuçları nelerdir?


Hanehalkı Bütçe Araştırması; 1 yıl boyunca yapılan anketler sonucu hazırlanıyor. Hanelerle her ay görüşülüyor, gelirler ve harcamalar soruluyor. Hanelere kayıt defteri bırakılıyor. Harcamalar, kategorilere göre dağılımıyla hesaplanıyor.

 


TÜİK’in Aile Haftası için 2012 yılında hazırladığı “İstatistiklerle Aile, 2012” araştırmasının sonuçları nelerdir?



Hanehalkı gelirinin hanehalkı ihtiyaçlarını “çok zor” karşıladığını belirten hanehalkı oranı %12,1’dir


Hanehalkı gelirinin 2012 yılında, hanehalkı ihtiyaçlarını “çok zor” karşıladığını belirten hanehalkı oranı %12,1, “zor” karşıladığını belirtenler %31,9 ve “orta” düzeyde karşıladığını belirtenlerin oranı ise %40,1’dir. Diğer taraftan, hanehalkı gelirinin hanehalkı ihtiyaçlarını “kolay” karşıladığını belirten hanehalklarının oranı %14,3, “çok kolay” karşıladığını belirtenlerin oranı ise %1,7’dir.


Hanehalkı büyüklüğü 7 ve daha fazla kişi olan hanelerin yaklaşık olarak %60’ı hanehalkı gelirinin hanehalkı ihtiyaçlarını “çok zor” karşıladığını belirtmiştir.



Hanehalkı büyüklüğü 1-2 kişi olan hanelerin %39,3’ü, hanehalkı büyüklüğü 7 ve daha fazla kişi olan hanelerin ise %59,9’u hanehalkı geliri ile ihtiyaçlarını “çok zor” veya “zor” karşıladığını belirtmiştir. Hanehalkı büyüklüğü 3-4 kişi olan hanelerin %41,9’u, hanehalkı büyüklüğü 5-6 kişi olan hanelerin ise %52’si hanehalkı geliri ile ihtiyaçlarını “çok zor” veya “zor” karşıladığını belirtmiştir.


Hanehalkları en fazla gıdaya harcama yapmaktadır 


2011 yılında tüketim amacına göre hanehalkı nihai harcamaları en fazla %26,7 ile gıda, alkollü/alkolsüz içki, sigara ve tütüne, en az %1,2 ile eğitim hizmetlerine yapılmıştır. %19,5 oranında ulaşım ve iletişime, %18,8 oranında ise barınma ve kiralamaya harcama yapılmıştır. (Kaynak: Sayı: 13662 13 Mayıs 2013, İstatistiklerle Aile, 2012) 



Güncel verilerle Türkiye’de Hanehalkı Tüketim Harcaması ne durumdadır?



TÜİK tarafından 04 Eylül 2013 tarihinde yapılan 13579 sayılı “Hanehalkı Tüketim Harcaması, 2012” açıklaması şöyledir;



Hanehalkları bütçelerinden en fazla payı konut ve kira harcamasına ayırdı


Hanehalkı Bütçe Araştırması’nın 2012 yılında elde edilen sonuçlarına göre; Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde en yüksek payı % 25,8 oranıyla konut ve kira harcamaları alırken, harcamaların % 19,6’sı gıda ve alkolsüz içeceklerden oluştu. Türkiye genelinde yapılan harcamalar içinde sağlık harcamalarına % 1,8 ve eğitim hizmetleri harcamalarına ise % 2,3 oranında pay ayrıldı.


Türkiye’de hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması 2 366 TL oldu


Hanehalkı başına aylık ortalama tüketim harcaması değeri 2011 yılında 2 120 TL iken 2012 yılında       2 366 TL olarak tahmin edildi. 2012 yılında kentsel yerlerde 2 642 TL olan hanehalkı başına aylık ortalama harcama değeri, kırsal yerlerde 1 741 TL olarak hesaplandı.


Gıda ve alkolsüz içeceklerin payı azalırken konut ve kira harcamalarına ayrılan pay ile ulaştırmanın payı değişmedi


Araştırmanın 2011 ve 2012 yılı sonuçları karşılaştırıldığında; 2011 yılında % 20,7 olan gıda harcaması payının 2012’de % 19,6 olarak gerçekleştiği, alkollü içecek, sigara ve tütün harcaması payının % 4,1’den % 4,2’ye, giyim ve ayakkabı harcamalarının % 5,2’den % 5,4’e, ev eşyası harcaması payının % 6,4’den % 6,7’ye, kültür ve eğlence harcamaları payının % 2,7’den % 3,2’ye, eğitim hizmetleri harcamalarının % 2’den % 2,3’e, otel, lokanta ve pastane harcamalarının % 5,7’den % 5,8’e yükseldiği; sağlık harcaması payının % 1,9’dan % 1,8’e, haberleşme harcaması payının % 4’den % 3,9’a ve çeşitli mal ve hizmet harcamaları payının ise % 4,3’den % 4,2’ye düştüğü; konut ve kira harcamaları payı (% 25,8) ile ulaştırma harcamaları payının (% 17,2) ise değişmediği gözlendi. 


Harcama türlerine göre hanehalkı tüketim harcamalarının dağılımı, Türkiye 

Düşük gelirli hanehalkları, yüksek gelirli hanehalklarına göre gıdaya iki kat daha fazla pay ayırdı

Gelire göre sıralı % 20’lik gruplar itibariyle tüketim harcamalarının dağılımına bakıldığında; birinci % 20’lik grupta (en düşük gelir grubu) yer alan hanehalklarının gıda harcamasına ayırdıkları pay % 29 iken, beşinci % 20’lik gruptaki (en yüksek gelir grubu) hanehalklarının gıda harcamalarına ayırdığı payın % 14,4 olduğu görüldü. Eğitim hizmetleri harcamalarının oranı ise birinci % 20’lik grup için % 0,6 seviyesindeyken beşinci % 20’lik grup için % 4,1 oldu.


Toplam gıda ve alkolsüz içecekler harcamasının % 12,9’u gelire göre sıralı birinci % 20’lik grupta yer alan hanehalkları, % 27,7’si ise beşinci % 20’lik grupta yer alan hanehalkları tarafından yapıldı. Konuta yapılan harcamaların % 11,3’ü birinci % 20’lik grupta yer alan hanehalklarına ait iken % 31,8’i beşinci % 20’lik gruptaki hanelerde oluştu. Toplam eğitim hizmetleri harcamalarında ise birinci % 20’lik grubun payı % 2,3 iken beşinci % 20’lik grubun payı % 66,8 oldu. Ulaştırma için yapılan harcamaların sadece % 4,6’sı birinci % 20’lik grupta yer alan hanehalklarına ait iken % 48’i beşinci % 20’lik grup tarafından yapıldı.



Hanehalkı geliri

Harcama türlerine göre aylık ortalama tüketim harcamasının dağılımı, Türkiye



Hanehalkının temel gelir kaynağına göre harcama kalıplarının da değiştiği görüldü


Temel gelir kaynağı maaş, ücret, yevmiye geliri olan hanehalkları gıda harcamalarına %17,9 oranında pay ayırırken, temel gelir kaynağı emeklilik geliri olan hanehalklarının harcamalarının % 24,4’ü gıda harcamalarından oluştu. Konutla ilgili harcamalara ayrılan payın en yüksek olduğu hanehalkları % 35 oranı ile temel gelir kaynağı diğer karşılıksız transfer geliri olan haneler iken %23,3 oranı ile en düşük payı ayıran hanelerin ise temel gelir kaynağı müteşebbis geliri olan hanehalkları olduğu görüldü. Temel gelir kaynağı emeklilik geliri olan haneler eğitime %1 oranında pay ayırırken temel gelir kaynağı gayrimenkul ve menkul kıymet geliri olan hanelerin eğitim harcamaları oranı %6,4 oldu.


Hanehalkı gelirinin konut kalemi, konunun uzmanı Cansel Turgut tarafından nasıl yorumlandı?



Cansel Turgut: Hane halkı gelirinin yüzde 30'u konut kirasına harcanıyor!



Geçtiğimiz günlerde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2012 yılına ait “Hane Halkı Tüketim Harcaması” istatistiklerinde ilk sırayı konut ve kira giderlerinin aldığına dikkat çeken Eva Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, bunun gelişmiş ülkelerde olağan bir durum olduğunu vurguladı. 


Konu ile ilgili bir değerlendirme yapan Yazıcı; “TÜİK tarafından açıklanan istatistiklerde ilk sırayı %25,8 oranıyla konut ve kira harcamalarının aldığını gördük. Gelişmiş ülkelerde de aynı bu rakamlarda olduğu gibi hane halkı brüt gelirinin %30’u konut kirasına harcanıyor. İstatistiksel olarak incelendiğinden büyük şehirlerde kira giderinin, hane halkı hayatında diğer şehirlere göre daha yüksek olduğunu görebiliyoruz. Eğitim, iş, sağlık ve sosyal olanakların fazla olmasından ötürü büyük şehirlerin yoğun göç alması, kira bedellerinin yükselmesinin en önemli sebeplerinden birisi. 

Ayrıca son dönemde artan markalı konutlar ve toplu taşıma imkanlarının özellikle de raylı sistemlerin ağının genişlemesi de kiraları yükseltiyor. Türkiye’de özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara’da bu sebeplerden ötürü kiralar her geçen gün artıyor. Avrupa’dan da bu konuda Almanya’yı örnek gösterebiliriz. Almanya’da büyük şehirlerin özellikle yurt dışından yoğun göç almasından ötürü kira bedellerinin, hana halkı gelirinin yarısına yaklaştığını görüyoruz. Bu sebepten ötürü Almanya’da büyük şehirlerdeki pek çok tüketici yaşam standartlarının düşmemesi için küçük şehirlere veya kasabalara taşınıyor. Yani büyük şehirlerde yapılan kira harcamalarının, aralığın büyük kısmına  yaklaştığını söyleyebiliriz” şeklinde konuştu. (Kaynak: Emlakkulisi.com, 5 Eylül 2013, Perşembe)


TÜİK, Türkiye'nin 2012 yılına ait hanehalkı gelirini açıkladı


Sayı: 13594

23 Eylül 2013

10:00



Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2012




En zengin kesimin geliri en yoksul kesimin gelirinin 8 katı oldu


Yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay %46,6 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay %5,9 oldu. 


Buna göre, son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre (P80/P20 göstergesi) 8 kat oldu. P80/P20 göstergesi hem kentsel yerler hem de kırsal yerler için 7,2 olarak hesaplandı.


Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir Gelire Göre Sıralı Yüzde 20’lik Gruplar, 2011-2012

Hanehalkı geliri


Not: Gelir referans dönemi bir önceki takvim yılıdır.

Tablolardaki sayılar yuvarlamadan dolayı toplamı vermeyebilir.

(*) Fertler eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirine göre küçükten büyüğe sıralanarak 5 gruba ayrıldığında; “İlk yüzde 20’lik grup” geliri en düşük olan grubu, “Son yüzde 20’lik grup” ise geliri en yüksek olan grubu tanımlamaktadır. 


Gelir dağılımında bir önceki yıla göre 0,002 puanlık bir iyileşme oldu


Gelir dağılımı eşitsizlik ölçütlerinden gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,002 puan düşüş ile 0,402 olarak tahmin edildi. Katsayı, kentsel yerleşim yerleri için 0,391, kırsal yerleşim yerleri için ise 0,377 olarak hesaplandı.


Gelirin nüfusa dağılımındaki eşitsizliğin grafik gösterimi olan Lorenz eğrisinde bir önceki yıla göre gelir dağılımında önemli bir değişim olmadığı eğrilerdeki çakışma ile görüldü.


Eşdeğer Hanehalkı Kullanılabilir Gelirlerin Lorenz Eğrisi, 2011-2012

Hanehalkı geliri


Ortalama yıllık hanehalkı kullanılabilir geliri 26 577 TL oldu


Türkiye’de hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 26 577 TL iken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelir 11 859 TL olarak hesaplandı. İstanbul Bölgesi 16 126 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge oldu. Bunu, 14 160 TL ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 5 870 TL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu.


Toplam gelir içinde maaş-ücret gelirleri en fazla payı aldı


Maaş-ücret gelirleri %46,5’lik oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu %20,4 ile müteşebbis gelirleri ve %20 ile sosyal transferler izledi.


Sosyal transferlerin %92’sini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu. Emekli ve dul-yetim aylıkları toplam gelir içinde %18,4’lük paya sahip iken, diğer sosyal transferlerin payı %1,6 olarak belirlendi. Müteşebbis gelirlerinin ise %66,7’si tarım-dışı gelirlerden oluştu.


Nüfusun %16,3’ü yoksulluk sınırının altında kaldı


Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirleri kullanılarak çeşitli göreli yoksulluk sınırları (eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin %40, %50, %60 veya %70’ine göre) hesaplandı.


Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin %50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre nüfusun %16,3’ü yoksulluk riski altında kaldı. Kentsel ve kırsal yerler için hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran %13,8 iken, kırsal yerlerde %16,3 oldu. 


Sürekli yoksulluk riski altında bulunanların oranı %16 oldu 


Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan “sürekli yoksulluk” oranı, son yılda ve önceki üç yıldan en az ikisinde yoksulluk riski altında olanlar olarak tanımlanmaktadır. Sürekli yoksulluğun hesaplanmasında eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin %60’ı dikkate alınmaktadır. Buna göre, hem 2011 hem de 2012 yıllarında sürekli yoksulluk riski altında olanların oranı %16 olarak hesaplandı.


Yaşam koşulları göstergeleri çoğunlukla iyileşti


Kurumsal olmayan nüfusun; 


• Kendine ait konutta oturanların oranı %60,6 oldu.


• %40,6’sı konutunda “sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.” sorunlar olduğunu beyan etti.


• %46,6’sı oturduğu konutta “izolasyondan dolayı ısınma sorunu” yaşadı.


• %61,3’ü hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) olduğunu beyan etti.


• %85,9’u “evden uzakta bir haftalık tatili”, %61,8’i “beklenmedik harcamalarını” ve %78,8’i “yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını” ekonomik nedenlerle karşılayamadığını beyan etti.


Maddi yoksunluk oranı bir önceki yıla göre düştü


Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve belirlenmiş 9 maddeden en az 4 tanesini karşılayamama ya da mahrum olma durumunu tanımlayan “maddi yoksunluk” oranı 2011 yılında %60,4 iken 2012 yılında %59,2 olarak hesaplandı.