Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Filinta Önal kimdir?

Şair Ahmet Arif'in oğludur. Heykeltraştır. Onu gündeme getiren olay Aralık 2013'te şöyle yaşanmıştır.



Ahmet Arif'in oğlu Filinta Önal, Dumlupınar için yaptığı Atatürk heykelini, parası ödenmediği gerekçesiyle söktü. Önal daha önce de park için yapılan heykel için icra başlattıklarını söyleyerek, Atatürk heykeli için verilen sözlerin yerine getirilmediğini iddia etti.


Heykeli Ankara’ya götürmek üzere kamyonete yükleten Önal, Dumlupınar Belediye Başkanı Ak Partili Derviş Kavak’ın isteği üzerine heykelin Hükümet Konağı önüne konulduğunu söyledi.

 

Önal, Atatürk Heykeli’nin vergiler hariç 7 bin 500 lira olan bedelinin bugüne kadar ödenmediğini belirterek, Dumlupınar Belediyesi yetkililerinin bunu hediye olarak verilmesi talebinde bulunduklarını anlattı. 


KİMDİR?

1972'de Ankara'da doğan sanatçı lisans ve lisansüstü eğitimini Hacettepe Üniversitesi G.S.F. Heykel Bölümü'nde tamamlamıştır.


Mersin Üniversitesi G.S.F. Heykel Bölümü'nde ve Bilkent Üniversitesi B.U.P.S.'ta öğretiö görevlisi olarak çalışmış olan sanatçının yurt içi ve yurt dışında çeşitli diplomatik anıtsal projeleri bulunmaktadır.


3 Haziran 2012 tarihinde Birgün gazetesinde yayınlanan söyleşide Filinta Önal sanatı için şunları söylüyor:


İnsanların mayasında bozulma yaşanmış. Ben o yüzden taşla uğraşıyorum. Heykel yapılabilecek bir sürü malzeme var. Ama ben daha çok taşı tercih ediyorum. Onunla diyalog kurabiliyorum. Kocaman bir kitle. Benden önce var olan benden sonrada olacak bir meta. Saygı duymak lazım taşa. Önce eğilip saygımı gösteriyorum. Diyorum ki ona “Aklımda bir şey var. Senin üzerine onu yapacağım” sonra ölçüp, yontma başlıyor. Siz bunu yaparken, onu kopardıkça, sizin duygunuz değişiyor. O da değişiyor. Artık O ocaktan aldığınız taş değil. Kimyası değişmiş oluyor bende eski ben değilim onu kopardım ya bir süreç aldık onunla. Derken, bazen direniyor. Siyah parça çıkıyor içinden. Bir çatlak, bir kıvrım. Dayansan keski ile giderde şey diyor, bir dakika bekle. Taşa saygı duyduğumuz için durup dinliyoruz. Diyor ki, “Benim üzerimde çalışmana izin veriyorum. Ama biraz beni dinle beni. Benim içimde de milyonlarca yılın hatırası var. Biraz da beni dinle. Sana sırlarımı açacağım”.


Onu dinledikçe zihninizde yarattığınız imge başkalaşıyor. Başka bir şey oluyor, iş değişiyor, ben değişiyorum. Ama daha güzel oluyor.


Taşla uğraştığınızda size izin veriyor, sırlarını açıyor, ne kadar mesai verirseniz o mesainin karşılığını alıyorsunuz. Ama insan öyle değil. İnsan ham bir malzeme. Taşla uğraşıyorum. Taşın bir dili üslubu var. Taşın dilini iyi bilmezsen aklındaki ona anlatamazsan, kendini iyi ifade edemezsin.


Daha detaylı bilgi için tıklayın.



Filinta Önal kimdir?