Tebernüş Kireççi'ye SORU SOR

Deniz Karataş

Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı ve Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili’dir.



Deniz Karataş


Deniz Karataş kimdir?



1974 Antalya doğumlu. İnşaat Mühendisi mezunu. 1996 yılında İnşaat Mühendisi olarak, sektörde 40 yıllık geçmişi olan KARATAŞ İnşaat ailesinin misyonunu üstlenmiştir.1997 yılından bu yana Antalya Güç birliği Holding bünyesine ortak olmuş, aynı sene İnşaat Mühendisleri Odasına, 2000 yılında ise Antalya Genç İşadamları derneği geçmiş yönetim kurullarında görev almıştır. 1998 yılında, kayıtlı olduğu Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneğinde; 2003 yılına kadar denetim kurulu başkanlığı yapmış, 03.05.2003 yıllarında icra ettiği yönetim kurulu görevinin arkasından 25.01.2009 yılında Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneğinde Başkanlık görevine seçilmiştir yine aynı sene merkezi Ankara da bulunan Tüm inşaat Müteahhitleri Federasyonuna bağlanarak Ankara da yapılan seçimlerden Federasyon Genel Başkan Vekili olarak çıkmış, Antalya’nın Ankara’daki sesi olmuştur ve hali hazırda görevlerini idame ettirmektedir. Aktif olarak Mühendislik ve Müteahhitlik faaliyetleri de devam etmektedir. Evli ve 2 çocuk babasıdır.



Deniz Karataş’ın başkanı olduğu Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği’nin yönetim kurulunda kimler var?



Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Yönetim Kurulu


Deniz Karataş - Dernek Başkanı

 

Mehmet Büyükemir- Başkan Yardımcısı


Osman Karay - Muhasip Üye


Hacı Göçmen - Üye


İsmet Levent - Üye


İsmail Ulusoy - Üye



Müteahhitler derneği ne gibi aktiviteler yürütüyor? (2011’in Ağustos ayında Antalya Hayat Dergisi'nde yayımlanan röportajdan)



“Kurumun mevzuu ve Amacı: Kayıtlı üyelerin Müteahhitlikle ilgili minimum hareketlerini organize etmek, Müteahhitlik yapan kişilerin mevcut kanun nizamname hükümlerine uymalarını sağlamak. Dernek üyelerinin yine müteahhitlikle ilgili menfaatlerini kanunlar çerçevesinde korumak ve devamını sağlamak inşaat müteahhitliği yapan dernek üyeleri arasında birlik ve beraberliği dayanışmayı sağlamak ve usulsüz olarak tahakkuk eden minimum haksızlıkların ortadan kaldırılması ve üyelerin hakları için gereken kanuni işleme başvurulmasını sağlamak bu amacı ile ilgili olarak derneğin yeri getiremeyeceği istikrar ve itibar sağlayıcı konularda disiplin kurulu raporu doğrultusunda girişimlerde bulunmak ayrıca gayrimenkul ve menkul alır satar ayrıca almış olduğu gayrimenkul ve menkuller üzerine bina yapar satar. Kısacası Müteahhitlerin çatısıdır.

 


Derneğinizin plan ve hedeflerinden biraz bahsedelim. Ne gibi hedefleriniz var?



Yukarıda bahsettiğim amaçların dışına çıkmadan, sağlam örgüt çatısını devam ettirerek, müteahhitlerin önünü, yolunu açıp, ışık tutarak ilerlemelerini sağlamak. Bazen ışık tutup, birilerinin ilerlemesini sağlamak kamu borcudur diye düşünüyorum. Aslında ışık tutan kendi işleri adına pek yol alamaz, ışık tutarken olduğu yerde durur, diğerleri ilerler. Hedef, çağdaş, modern, depreme dayanıklı, evrimleşmiş, mükemmele giden yapıların, yasa ve yönetmeliklere uygun şekilde, denetlenerek yapılmasını, inşasını sağlamak. İşimizi yaparken ADIMIZ 3194 SOYADIMIZ 4708 olmalı. Hepimiz bu ülkenin kaynaklarını kullanarak bu günlere geldik, bu ülkede doğduk, bu ülkenin topraklarıyla doyduk. O halde zaman zaman kamu adına görev yapmak, bencil olmamak lazım.

 

Ehliyetsiz müteahhitler konusunda bir gelişme var mı?


Onlar bizden değil, minderde güreşmiyorlar, minderde, kuralına göre güreşmeli. En önemlisi insan yaptığı işle ve meslektaşlarının durumu ile ilgili devamlı bilgi alış, verişinde olmalı, eğitimini eksik etmemeli. Meslektaşları ile örgütlü hareket etmeli.


Kimleri gerçek müteahhit olarak nitelendirebiliriz?


Ticaret odalarına ve bizlere kayıtlı, geçmişi temiz, yarım iş bırakmamış, yaptıklarının yapacaklarına teminat olduğunu ispat etmiş yatırımcılar. Yalnız şunu da ekleyeyim, son zamanlarda bir tanım kargaşası yaşanıyor. Benim örgüt başkanı olarak tanımım şudur: Müteahhit: yaygın olarak bilindiği üzere sadece konut değil, alt yapı, üst yapı, yol, köprü, baraj üreten şehrimizi, Antalya’yı dolayısı ile Türkiye’yi imar eden, inşa eden, gökyüzüne yükselen haşmetli devasa yapıları, küçük küçük kum tanelerini bir araya getirmek suretiyle, taş yapının altına elini, emeğini ve kendi öz sermayesini koyan, organizatör, müteşebbis özelliği olan yatırımcılardır. Müteahhit kavramını daraltmak, sermayeyi, yatırımı ve üretimi daraltmaktır, nitekim yapıların yukarıda bahsettiğim birçok kontrolörü, uzman mühendisleri, mimarları var, üstüne birde şantiye şefi varken, müteahhitten yukarıda bahsettiğim özelliklerinin dışında beklenti içine girmek yanlış olur. Aksi halde müteahhit mimar mı olsun, mühendis mi olsun veya hangi mühendis olsun? İnşaat mı, makine mi? Jeolojimi? Yani anlaşılıyor ki müteahhittin teknik adam olması gerekmiyor. Herkes işini yapsın! Hem de iyi yapsın. Sermayeyi daraltamazsınız. Esas olan müteahhittin organize ettiği, tüm enstrümanların, buna teknik elemanlarda dahil işlerini, diplomalarını alırken ettikleri yemine bağlı kalarak, usul ve esaslara uygun görev yapmalarıdır. Müteahhitliğin yemini yok, ama mühendisliğin yemini var.

 

Belediyelerden ve hükümetten, sektörün sorunlarına çözümler bulunması için nasıl açılımlar bekliyorsunuz?

Bizimle görüşüp, bizi anlamaya çalışsınlar yeter. Bu güne kadar hiç, çözümsüz hiçbir sorun çıkarmadık. Problemi arz ederken, formülü de yanında verdik. Örneğin sektör olarak sıkıntı yaşadığımız bir dönem, global yaşanan ekonomik darboğazın sektör ve üyelerimize yansıyan sıkıntılarının dikkate alınması adına hükümete ekonomik paketle ilgili önerilerde bulunduk.   Bu bağlamda KDV indirimi, ferdi iskan harçları, tapu alım satım harçlarında iyileştirmeler gibi konular, elimizi daldırdığımız paketten, lehimize çıkan bazı kalemlerdir. Tabi bu noktada Federasyon olmamızın büyük etkisi tartışılamaz.  

 

İnşaatçıların önemli şikayetlerinden birisi olan yapı denetimi hakkında ne düşünüyorsunuz?


Yapı denetim kuruluşları kamu adına Bayındırlık Bakanlığına bağlı olarak, ARSA SAHİBİ için çalışırlar, müteahhit üzerinde yaptırım gücü vardır, yani müteahhittin bir elemanı değildirler bilakis yapılan inşaat ta eksik veya ayıp herhangi bir iş veya imalat var ise o binayı anında ilgili belediyesine başvurmak suretiyle mühürletip işi durdurabilir. Hata giderilene kadarda yeni işlerin yani binanın yapımını durdurma yetkileri ile yasalar nezdinde donatılmışlardır. Müteahhitler arsa sahiplerine karşı hizmet vermekle yükümlüdür, dolayısı ile yapı denetimi binadan ayrı tutamayacağımıza göre bu hususa da aracılık etme görevi vardır nitekim arsa sahibinin maddi imkanı olsaydı zaten müteahhitliği de kendi yapardı. Buradan anlaşıldığı gibi yapı denetim hizmet bedeli de müteahhittin cebinden çıkmakta ancak bu işlem arsa sahibi adına yapılmaktadır. Sonuç olarak hizmet bedeli arsa sahibinin ismi ile bankaya yatar. Müteahhit sadece köprü görevi yapar. Biz müteahhitler daha da denetimin yapılmadığından veya zamanında yapılmadığından şikayetçiyiz. Nitekim mademki elektrik den bahis açıldı, bir şantiyede, binanın 13.katında elektrik ustasının prizden boata çekilen hattı en yakın olacak şekilde, üçgen i düşünün hipotenüs çizgisini kullanarak boru hattı çektiğini gördüm ve yapı denetime neden zamanında müdahale etmediğine tepki gösterdim, çünkü yönetmelik ve mantık, hattın prizden dik yukarı boat hizasına çıktıktan sonra yine düz biçimde yere paralel boata bağlanmasını emretmekte. İleride duvarın içinde kalacak elektrik kablolarının nereden geçtiğinin bilinmesi ve olası bir çivi çakılması vs durumunda elektrik çarpmalarının önüne geçilmesi adına şart. Zamanında yapılmayan bu müdahalenin düzeltilmesi için yapılacak tekrar kırım ve onarım maliyeti ise %100 müteahhittin cebinden çıkmakta. Buna benzer durumlar su ve makine tesisatları içinde geçerli. Görüldüğü üzere denetim şart ama zamanında yapılması daha da şart. Denetim yapılmalı ama vaktinde, izah edilerek ve ihtirazdan uzak yapılmalı; yukarıya ek olarak bir örnek daha vereyim. Perge bulvarında bir inşaatı yaptım, bitirdim, elektrik mühendisleri odasında olduğumuz için hep elektrik den gidiyorum, Sayın başkan alınmasın. Elektrik mühendisi elinde A4 kağıdı binaya geldi belki de  40 a yakın parametreyi elindeki kağıdın üzerinde kutucuklar var üzerlerinde uygundur ve uygun değildir yazıyor, ayrı ayrı kontrol etti en son panoya geldik yine her şey, kutucukta uygundur diye işaretlenmesine rağmen, kağıda bir baktım ki; düşünceler bölümünde “Pano da kuru kafa yok” diye yazıyor. “Sayın mühendisim bu ne?” dedim. “Arkadaş panoya kurukafa yapıştıracaksın” dedi , “ya arkadaş bu kilitli, muhafazalı bir pano, pano olduğu da belli, zaten daire satamıyoruz, tam binanın girişinde gelenleri iskelet resmi ile karşılayacağız” dedimse de olmadı, baktım iş bitimi alamıyoruz, bu yüzden de iskanı alamıyoruz, başladım sanayide kurukafa aramaya, bulamıyorum. Telefon açtım yd’ye “Bir reklamcı da bilgisayara resim olarak yapıştırma çizdirsek olur mu “dedim, elektrik mühendisi “Olmaz, metal olacak “ dedi. “Nerde satılıyor bu, oradan alayım” dedim.”Ben bilmiyorum” dedi. Baktım olacak gibi değil, yakın bir trafodan kısa süreliğine emanet aldım. Daha sonra yine aynı trafo ya yerine taktım. Biz müteahhitlerin muzdarip olduğu bir diğer hususta kontrollerin, defalarca hatta mükerrer yapılması, örneğin elektrik mühendisi ve yapı denetimden iş bitim almamıza rağmen evrakları Tedaşa götürdüğümüzde kurum görevlisi “Bizde kontrol edeceğiz” diyor, “iyi hadi gidelim, kontrol et” diyoruz. “Şimdi olmaz, görevli arkadaş müsait olunca sizi arar, gelir götürür kontrol ettirirsiniz” diyorlar. Başlıyoruz beklemeye, biz sıkıştırmazsak zaten ne zaman arayacakları belli değil, neyse beş, on gün sonra bir telefon; “Müteahhit bey, ben Tedaşdan arıyorum, binaya beni götür, saat 3 de beni beton kahvenin köşesinden al” görevliyi alıp, inşaata gidersiniz, akşama kadar, her dairede, her bir prizi ayrı ayrı şase yaptırmak suretiyle, her bir sigortayı ayrı ayrı attırır. Neyse bun kontrolün sonunda görevliye eğitim durumunun sorduğunuzda en çok lise düzeyinde olduğunu da öğrenirsiniz ama assolist odur, yukarıda bahsi geçen proje müellifi elektrik mühendisini de, yd mühendislerini de sollamıştır. Mükerrer kontrol dedik; yapının yapı denetimi, Bayındırlık yetkilileri, Tedaş, Asat, proje müellifleri, Sgk, Belediye görevlileri, Şantiye şefi vb. o kadar çok denetim ve sorumlu iç içe geçmiş ki, kendileri de bazen şaşırıyorlar.

 

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile Ortadoğu ülkelerinin özellikle müteahhitlik sektörüne destek için ortak bir banka kurması gerektiğini söyledi. Bu konuda neler söylemek istersiniz. Müteahhitlerimizin sadece Antalya, sadece Türkiye değil, Dünyayı da, mar ve imşaa etmek üzere yurt dışında iş yapmaları sadece beni değil, sayın cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’de  gururlandırmış ki , destek için banka kurulmasını istemiş. Çok hoş, çok güzel. Sayın reisi Cumhura bu yakışır. Meslektaşlarım adına teşekkür ederim. 

 

Eğer size fırsat verilseydi, bugünkü konumunuzu göz önüne alarak, hangi mesleği yapmak isterdiniz? Pişmanlıklarınız ya da ah keşke dediğiniz

olaylar var mı?


Hiçbir zaman keşke demedim, demeyeceğim. Keşkelerim yok, İyiki’lerim çok olmuştur. Darısı tüm örgütümün hatta insanlığın başına olur inşallah

 

Son olarak sektör hakkında genel bir değerlendirme yapar mısınız?


Kırk yıllık sektör geçmişimizde çok kriz gördük, inişler ve çıkışlar yaşadık, 5 nisanlar, yüksek faizler, dolarlar, eurolar, spekülatif hareketler, yüksek faizin cazibelerinin üretimi durdurduğu ortamlar. Bunlar geldi, geçti ama kalıcı olan: Çalışmak, üretmek. Bayındırlık Bakanımız Sayın Mustafa Demir ile Federasyon seçiminden sonra sohbet ederken öğrendim ki istatistiklere göre ülkede an fazla kalp krizi vakası müteahhitlerde olmaktaymış, bir yerde kazanç varsa muhakkak riski de vardır ama ne yapalım bizim işimizde bu, duramayız, nitekim ailemizi böyle geçindiriyoruz öte yandan tüm bu sıkıntılara rağmen bakınız güçlü kuruluşlara; temellerinde hep müteahhitlik göreceksiniz. Biz gelişmekte olan ülkeyiz, gelişmiş değil.; dolayısıyla gelişmiş ülkeleri yakalamak durumundayız ancak o ülkelerde durmuyor ilerliyorlar o halde onlardan çok daha hızlı hareket etmeliyiz ki , yetişelim ve geçebilelim. Bir grup arkadaşımla Afrika’yı gezerken Gana büyükelçisi şunu anlatmıştı: Her sabah Afrika’da bir aslan uyanır, diğer aslanlardan daha hızlı koşması gerektiğini aksi halde aç kalacağını bilir, yine aynı Afrika’da her sabah bir ceylan uyanır, diğer ceylanlardan daha hızlı koşması gerektiğini aksi halde aslana yem olacağını bilir. İster Aslan olun, ister Ceylan fark etmez. GÜN DOĞARKEN KOŞUYOR OLMALISINIZ!”



Deniz Karataş hangi haberlere konu oldu?



Çimento ve betonun fiyatı yüzde 60 arttı, müteahhitler isyan etti (Milliyet Gazetesi, Mayıs 2013)


Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili Deniz Karataş, son 45 gün içinde çimento ve beton fiyatlarında yüzde 60’a varan ani artışlar olduğunu, vadeli satışların durduğunu belirterek, bazı firmaları tekel oluşturup, fiyat dayatmakla suçladı. Karataş, fiyat istikrarsızlığının devamı halinde müteahhitlerin eylem yapmayı planladığını da vurguladı.


Deniz Karataş, son 45 gün içinde çimentonun torba fiyatı 5 liradan 8,5 liraya, betonun metreküpünün ise 70 TL’den 95 TL’ye çıktığını söyledi. Firmaların vadeli satışları durdurarak peşin çalışmaya başladığını iddia eden Karataş, fiyat artışlarının sektörü zor durumda bıraktığını ileri sürdü.


Beton ve çimento fiyatlarını tavan yaptığını dile getiren Karataş, “Aynı bölgede yan yana inşaat yapan iki müteahhitten birisi inşaata 45 gün önce başlamakla, karkas yeni betonarme kısmının maliyetini yüzde 60 daha düşük fiyata bitirirken, yanındaki bina ile satışa esas yani tüketiciye yansıtacağı rakamlar iki inşaat arasında yüzde 20'yi buluyuor. Sadece beton ve çimentodaki bu istikrarsızlıktan dolayı, iki daireden birinin fiyatı 100, diğerinin 120 lira olması gerekir ki iki müteahhitte aynı karı elde etsin. Bu da haksız rekabete sebep oluyor.” dedi.


Fiyat istikrarsızlığının devam etmesi halinde eylem yapmayı planladıklarını belirten Karataş, açıklamasında, “Üreticilerime ve malzeme tedarikçilerime önemle duyuruyorum ki spekülatif hareketler, tekelcilik bindiğiniz dalı kesmektir. Bizler makul karlara tamah etmek durumundayız. Yapılan son artışla konut fiyatlarının minimum yüzde 20 artacağını, bu artışın haksız olarak hem bizim hem tüketicilerimizin önüne beton ve çimento tarafından haksız ve gerekçesiz getirilmesi durumunu iyi analiz ederek, ihtiyaç sahiplerinin son yaşananları gözden geçirerek ihtiyaçlarını ertelememeleri ve fiyat artışından etkilenmemiş, yapımı tamamlanmış konutları tercih etmeleri menfaatlerine olacaktır.” ifadelerine yer verdi.



Deniz Karataş: Ev alacak olanlar acele etsin! (AA, Ocak 2013)


Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Karataş: ''Konut almak isteyen vatandaşlarımız mevcut projeler üzerinden ev satın alırlarsa eski KDV oranlarından faydalanacaklar'' dedi...


Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Deniz Karataş, ev alacakların acele ederek mevcut projeler üzerinden eski KDV oranlarıyla ihtiyaçlarını karşılamaları çağrısında bulundu. 


Karataş, dernek binasında düzenlediği basın toplantısında, konut fiyatlarında KDV artışıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Haziran 2012'den beri gündemde olan yeni KDV sistemi düzenlemesinin 1 Ocak 2013 itibarıyla yürürlüğe girdiğini anımsatan Karataş, uygulamanın yılbaşı itibarıyla inşaat ruhsatı alanları kapsadığına dikkati çekti. 


Yeni düzenlemenin 1 Ocak'ta başlanan konutları kapsadığını ifade eden Karataş, ''Konut almak isteyen vatandaşlarımız mevcut projeler üzerinden ev alırlarsa eski KDV oranından faydalanabilirler. Acele ederlerse eski KDV oranlarıyla, yani yüzde 1 ile ihtiyaçlarını karşılamaları doğru olacaktır'' dedi. 


Bu durumun mevcut yapı stokunu eriteceğini, öte yandan inşaatına bugün başlanan projelerin fiyatının yüzde 18 artıp kısmi durağanlığa sebep olacağını dile getirerek, zaten düşük kar marjlarıyla iş yapan müteahhitlik sektörünün ek vergiyi kendi cebinden karşılayamayacağını kaydetti. 


Yeni uygulamaya göre büyükşehirlerde metrekare fiyatı 500 ile bin TL arasında olan konutlardan yüzde 8, metrekaresi bin TL ve üzeri konutlardan yüzde 18 KDV alınacağını bildiren Karataş, ''Böylece yeni konutlarda 150 metrekarenin altındaki dairelere uygulanan yüzde 1'lik KDV de kaldırılmış oldu. 150 metrekarenin üzerindeki tüm konutlarda ise KDV oranları eskisi gibi yüzde 18 olacak. Metrekare fiyatı yapı ruhsatının alındığı tarihte üzerinde yapıldığı arsanın vergi değerine göre hesaplanacak'' diye konuştu.


Kentsel dönüşüm alanı kapsam dışı


Maliye Bakanlığı'nın ilgili düzenlemede yer alan önemli bir maddeyle kentsel dönüşüm kapsamında riskli bölge ya da riskli bina ilan edilen yerleri uygulama dışında bıraktığına dikkati çeken Karataş, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamındaki rezerv alanların, riski alanların ve riskli binaların eski KDV düzenlemesine tabi olduğu kaydetti. 


Karataş, buna göre, bu alanlarda 150 metrekarenin altındaki konutlarda uygulanacak KDV'nin yüzde 1'de kaldığını vurguladı. 



Deniz Karataş ve Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği’nin iletişim bilgileri neler?  


Adres: İsmetpaşa Caddesi Kökmen İşhanı Kat:2 No:27-28 Muratpaşa Antalya Türkiye

E-Posta: info@antmutder.org

Telefon: +90 242 242 75 50

Faks: +90 242 242 75 50

Web Adresi: www.antmutder.org