Çini; toprağın pişirilip, şekil verilmesi ile oluşan hem eşya hem de mimaride kullanılan bir yapı malzemesidir.
Çini nedir, çini tarihinde neler yer alır?
Çini; toprağın pişirilmesiyle oluşan bir elemandır. Vazo, tabak, sürahi gibi eşyalar yapılır. Bunların dışında fayans, porselen tabak, seramik gibi eşyaların süslemesinde kullanılır. Bir yüzü sırlı, renkli dekor ve motiflerle işlenmiş eşyalara çini denir. Bu süsleme işine de çinicilik denilmektedir.
Çininin, Karahanlılar dönemine dayanan bir tarihi vardır. Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları çiniyi mimari de kullanmış olup, Osmanlı Devleti döneminde ise gelişmiştir.
Çininin ana yurdu İznik’tir. İznik Çinisi, Bursa Yeşil Cami Türbesi’nde, Bursa Muradiye Camii’nde ve Çinili Köşk’te kullanılmıştır. Bu dönemin çinileri mavi, lacivert, turkuaz ve siyah renklerinden oluşmuştur. Geometrik şekillerin kullanıldığı çiniler, 16.yy’da en parlak dönemini yaşamıştır.
Mimaride çini nasıl kullanıldı?
Türklerde iç ve dış mimaride kullanılan çini daha çok dini yapılarda kullanılmıştır. Mesela Anadolu Selçuklu mimarisi, mozaik çini tekniği ile dini yapılarda süslemeler yapmıştır. Firuze, yeşil, mor ve lacivert gibi renklere ağırlık verilmiştir. İstenen örneğe göre kesilen çiniler, alçı zemin üzerinde bir araya getirilmiştir. Köşk ve saraylarda ise geometrik çini kaplamalara yer verilmiştir. Perdah tekniği geliştiren Selçuklular, soyut bitkisel motifleri de çinilerde kullanmıştır.
Konya, çini tekniğinin merkezi olmuştur. Tuğla ve sırlı tuğlalar çini yapılırken kullanılmıştır. Sivas Keykavus Şifahanesi’ndeki türbe, Anadolu çini süslemesini içeren yapıların başında yer alır. Türbenin çevresinde yazılı levha çinileri ve mozaik çini uygulamaları görülmektedir. Eski Malatya Ulu Cami’nde ise 13.yy döneminde eyvan ve avlu revağında çinilere rastlamak mümkündür. Kazıma tekniğinin kullanıldığı çiniler bu yapıda bulunur. Sırçalı Medrese’nin eyvanında bulunan mozaik çini süslemeler, kitabede Tuslu bir sanatçının isminin olması önemli bir detaydır. Hatay’da yer alan çini uygulamalarında ise uzak doğu motifleri mevcuttur. Süleymaniye Camii’nde yer alan çini süslemeleri, ilk kez kırmızının kullanıldığını göstermektedir.
17.yy’da çini sanatı için bir duraklama ve gerileme devri olmuştur. Bu dönem çinilerinin renklerinde akma, çatlaklar, zeminlerde kirli ve benekli bir görüntü oluşmaya başlar. İznik çinileri bu dönem etkinliğini Kütahya’ya bırakmıştır. Üsküdar Çinili Cami, Kütahya çinilerinin kullanıldığı önemli örneklerden biridir. İznik çiniciliği 18.yy’da son bulur. Sultan II. Ahmed ve Sadrazam Damat İbrahim Paşa, Türk çini sanatını yeniden canlandırmak için İstanbul Tekfur Sarayı’nda bir imalathane kurar. İmalathanenin kuruluşundan 25 yıl sonra Tekfur çiniciliği de son bulur.
Kütahya'daki Çinili Camii
Tarihte yer alan çiniciliğin kullanıldığı yapılar hangileridir?
1. Sultan Mehmed Reşad Türbesi
2. Topkapı Sarayı
3. Kütahya Hisar Bey Camii
4. Üsküdar Yeni Valide Camii
5. Hekimoğlu Ali Paşa Camii
6. Üsküdar Çinili Cami
7. İstanbul Yeni Cami
8. Bağdat Köşkü
9. Edirne Selimiye Camii
10. Atik Valide Camii
11. İstanbul Sultan Ahmed Camii
12. Çinili Köşk
13. Edirne Muradiye Camii
14. Edirne Üç şerefeli Cami
15. Yavuz Sultan Selim Camii ve Türbesi’
16. Rüstem Paşa Camii
17. Sokullu Mehmet Paşa Camii
18. İstanbul Piyale Paşa Camii
19. Yeşil Türbe
20. Arslanhane Camii
21. Alaeddin Köşkü
22. Kayseri Keykubadiye
23. Beyşehir Kubad Abad
24. Eski Malatya Ulu Camii
25. Sırçalı Medrese
26. Konya Karatay Medresesi
27. Sahip Ata Camii ve Külliyesi
28. Gök Medrese
29. Taş Medrese
30. Çinili Camii (Kütahya)
Önerilen Bağlantılar : TOKİ Kayseri kura